Kedinize mama alırken hep yaptığımız, eğer yapmıyorsanız da yapmanız gereken birşey var ki o da etiketini okumak ve içerisinde hangi besinlerin yer aldığını kontrol etmektir. Uzmanlar mamaların içerisinde kaçınmanız gereken besin maddelerinin; karbonhidrat dolgu maddeleri, et yan ürünleri ve kimyasal korucular olduğunu belirtmektedirler. Ancak bu hususta bahsetmek istediğim bir nokta var. Et yan ürünler bir hayvanın kalbi, karaciğeri, temizlenmiş mide ve bağırsakları gibi organlardan meydana geliyor olup bununla ilgili olarak yazdığım makalede çok farklı noktalara değindim.
İşin özünde, vahşi yaşam içerisinde hayatlarını devam ettiren kedilerin, avladıkları hayvanların tüy, ayak ve gagaları dışında tüm organlarını yedikleri su götürmez bir gerçek. Hali hazırda zaten zorunlu etobur olan kedilerin et yan ürünlerini yemesi veya bu ürünlerin bulunduğu bir mamayı tüketmesi ne denli yanlıştır, açıkcası burada kafalar biraz karışıyor. Bu nedenle diğer makaleyi de okuyup akabinde veteriner hekiminize danışarak bir karara varmanız konusunda ricacı olacağım.
İçindekiler
Kedi mamalarınını koruma konusunda hayli büyük etkiye sahip olan butillenmiş hidroksitoluen (BHT) ve butillenmiş hidroksianisol (BHA) gibi kimyasal koruyucuların kanser için büyük bir tehlike olarak görülüyor. Kimyasallar ek olarak katı ve sıvı yağlarda eklenmektedir. Kaliforniya Çevre Sağlığı Tehlike Değerlendirmesi Ofisi’nin yapmış olduğu araştırmalar doğrultusunda, bunların sıçanlarda karaciğer ve böbrek hasarına yol açtığı açıkca ortaya konulmuştur. Etoksikuin, Amerika Birleşik Devletleri’nde insan besinlerinin içerisine konuması kesinlikle yasal değildir. Cilt ile teması veya direkt yutulması halinde oldukça zararlıdır. O nedenle pek çok mama üreticisi C ve E vitaminleri gibi doğal koruyucular kullanmaya başlamışlardır.
Amerikan Yem Kontrol Yetkilileri Derneği tarafından et yan ürünleri, ana ürüne takviye olarak üretilen ikincil ürün olarak tanımlanmaktadır. Eğer ki bu etin, hayvanın tam olarak neresinden yapıldığına dair bir şüpheniz varsa ya da emin değilseniz elbette ki kedinize de vermek doğru olmayacaktır. Et yan ürünleri kedinizin tüketmesi gereken proteine kıyasla daha az proteini içerir. Eğer bir et yan ürün; beyin, kan, dalak, böbrek, karaciğerler, akciğer, kemik, fazla yağdan temizlenen az ölçüdeki sıcak yağ dokusu, içi temizlenmiş bağırsak ve mideden oluşuyorsa bir problem teşkil etmezken, mamanın içerisinde konulabilecek tüy ve gaga gibi yenmemesi gereken hayvan parçaları lüzumsuzdur.
Kedilerin karbonhidrat maddelerini tüketmesi onlar için gerekli bir ihtiyaç değildir. Kuru mamaların içerisinde % 50 oranında karbonhidrat maddesi bulunmaktadır. Yaşlı ve diyabet hastası kedilerin belirli miktarda karbonhidrat maddesine sahip tahılsız mamaları tüketmelerinde herhangi bir sakınca yoktur. Tam tahıllı, kas eti proteini ve buğday glütenine göre daha uygun fiyatlı oluşundan dolayı sorun yaratabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre bazı mamaları içindeki siyanürik asit ile birleştiğine böbrek taşı ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklara zemin hazırlayan melamin içerebilmektedir.
Karameli bizler her ne kadar çok seviyor olsakta bunun kedi mamalarına bir katkısı yoktur. Yalnızca mamaya renk vermek için kullanılır! Kediniz ne anlar mamanın renginden değil mi? Bu aslında kedi sahipleri için yapılan bir şey. Lüzumsuz bir pazarlama tekniği olup ucuz mamalarda görülme durumu olasıdır. Bu tarz kanserojen içeren ürünleri satın alıp kedinize vermek, tamamiyle gereksiz bir durumdur.
Çözünmeyen lif içerisesinde yüksek dozda bulunan selüloz, kedinizin fazla tüketmesi sonucuna sindirime müdahale ederek, protein ve besin alımını önleyebilir. Bu maddenin kaynağının neresi olduğu hususu önemli olandır. Ucuz mamaların içerisine çam ağaçlarının talaşlarından elde edilerek konulur. Kedilerin de ağaç kemirmedikleri gibi bir gerçek var. 🙂
Kedilerin şeker yemelerine gerek yoktur. Glikozun tüketilmesi halinde obezite ve diyabet hastalığına yol açmaktan başka bir sonuca bağlanmaz. Glikozun kristalize olan haline dekstroz deniyor olup, mamalara tatlandırıcı olarak eklenebiliniyor. Bunun kediler için herhangi bir çekiciliği yoktur. Ancak verdiği kahverengi görüntüsü bir eti andırdığı için cazip gelebilir. Diğer şekerler gibi ihtiyaç dışı olduğu için uzun süreli kullanımda bir zarar meydana getirebilir.
Amerika Birlşeik Devletleri’nde botulinum kontrolü olarak ekledikleri söyleniyor. Mamanın rengini ve birazda tadını artırmak amacıyla eklenerek gerçek bir et görüntüsü yakalanmak isteniyor. Fakat bunun dışında herhangi bir ülkede sodyum nitrit kullanımı yasaktır. Ve hatta kanserojen olma olasılığı oldukça yüksektir.
Kırmızı deniz yosunundan elde edilen karagenan maddesi, mamaya yoğunluk vermesi amacıyla kullanılır. Çoğu kişi tarafından zararı konusunda tartışmalar yaşanırken, bozulan ürünün kedinizin mide asidi ile birleşmesiyle beraber kansere neden olduğunu savunulmaktadır. Bu maddeyi göz önünde bulundurmanız önemli! Zira hala herhangi bir kanıya varılmış değil.
Sosyum tripolifostafın kullanım amacı; yaş mamaları uzun süre muhafaza edip nemli kalmalarını sağlamaktır. Yani amaç daha taze bir görüntü elde etmek. Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü, bu maddenin nörotoksin olabileceği konusunda birtakım fikirlere sahipler. Buna ek olarak ABD Çevre Koruma Kurumu tarafından ise böcek ilacı, mantar ilacı ve kemirgen ilacı olarak tanımlanıyor.
İçerisine koyulan her şeyi beyaz renge döndüren titanyum dioksit, bir renklendiricidir. İçerisinde bulundurduğu nanopartiküller, kedinizde kromozomal bozulmalara yol açabileceği gibi DNA hasarına, iltihabı artırmaya, kanser ve genetik bozukluklara sebep olabilmektedir.
Hayvanların; kan, saç, toynak, boynuz, gizlemek abartı, gübre, kemik unu gibi dokularının rending edilerek mamalara eklenilebiliyor. Ancak bu işlemlerden biri de bakterileri öldürmek amacıyla pişirilme olduğu için proten açısından yarar sağlayan doğal enzimler de yok olur.
Yağ kediyi proteinden sonra besleyen ikinci madde olup enerji kaynağı sağlamaktadır. Bunun yanı sıra hücreleri bakteri ve enfoksiyonlara karşı korurken, vitaminlerin emilimi ve hücler arasındaki besin aktarımı için önemli bir role sahiptir. Mamanın içerisindeki yağlar, tadını ve dokusunu iyi hale getirerek daha lezzetli olmasını sağlar. Bir mamanın içindeki minimum yağ kuru maddelere oranla % 9’u olması gerekir. Yağlar kendi arasında bitkisel ve hayvansal olmak üzere ikiye ayrılır. Burada önemli olan tek nokta şüphesiz kaliteleri olacaktır. Ucuz bir mamanın etikerinde yazan hayvansal yağ yazısı yerine tavuk yağı vb. yazıları aramanız daha doğrudur.
İşlenmiş bir sığır etinden alınan yağın; hayvan yemlerinde ve insan besinlerinde kullanılması yasaldır. Özellikle bu yağın hastalıklı bir hayvandan alınmamış olması şarttır. Ancak gelin görün ki, bazı mama üreticileri bu kurala uymamaktadırlar.
Aspir bitkisinin ve keten bitkisinin tohumlarından yapılan bu yağlar, yayagın olarak kedi mamalarında yer alıyor. Sebebi ise kedilerin kendi kendilerine sentezleyemedikleri omega-6 yağ asidi olan linoleik asitlerini içermesidir. Fakat kediler ot yiyiciler olmadıkları için aspir vb. yağlardan çokta bir yarar sağlayamamaktadırlar.
Teşekkürler