Anksiyete sadece insanlar için değildir ve kediler de anksiyeteden mustarip olabilir. Anksiyete, kedilerde sadece şiddetli duygusal sıkıntıya sebep olmakla kalmayıp, aynı zamanda çeşitli tıbbi sıkıntıları da ortaya çıkabilir. Anksiyeteyle mücadele eden kediler, tuvalet kabının dışına idrarını yapmak veya kusmak gibi istenmeyen davranışlarda bulunabilirler. Anksiyetenin nedenleri ve semptomları ile kedinizin kaygısını tedavi etmeye yardımcı olmak için yapabileceğiniz şeyler hakkında daha fazla bilgi edinmek için kedilerde anksiyete ile ilgili kılavuzumuzu okumaya devam edin.
İçindekiler
Kedilerde anksiyete, kısaca kedinin bir tehlike veya tehdit beklentisine girmesidir. Kediniz aslında ortada somut bir tehlike olmasa bile, tehlikenin varlığına inandığı için ortaya fiziksel bir tepki çıkabilir. Bedensel tepkilerin yanı sıra artan hareket, saklanma ve aşırı miyavlama gibi davranış değişiklikleri de görülebilir.
Bir kedi, özellikle yaşamının ilk 1 yılındaki yaşamış olduğu bazı travmatik yaşantılardan dolayı çeşitli korku, fobi ve endişeler gelişebilir. Kedi sahipleri genellikle ilk 5 ay ile 1 yıl arasında anksiyete belirtileri gözlemler. Bu belirtiler çoğunlukla zamanla belirginleşir ve 1 ile 3 yaş arasında durum daha da ağırlaşır.
Kedilerde anksiyete bozukluğu çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere kedilerde anksiyete nedenleri çok farklı olabilir:
5 aylıkken başlayan kedilerdeki anksiyete belirtileri zamanla artacaktır. Kedinizin tanı ve tedavisine yardımcı olabilmeniz için dikkat etmeniz gereken önemli işaretler şunlardır:
Ek olarak anksiyetesi olan kedilerde görülebilecek diğer belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Doğru bir teşhis, kedilerde anksiyete tedavisi için çok önemli bir adımdır. Veterineriniz, muayene sırasında öncelikle kedinizin davranışa katkıda bulunabilecek ağrı veya tiroid hastalığı gibi diğer durumları ekarte etmek isteyecektir. Bunun için şüphelenilen durumların olup olmadığını tespit etmeye yönelik kapsamlı bir fiziki muayenenin yanı sıra kan tahlili veya idrar tahlili yapılabilir. Gerekli görüldüğü taktirde farklı testlere de başvurulabilir.
Teşhis sürecinde kedi sahibinin yapabileceği en iyi şey fark edilen davranış değişikliklerini ve belirtileri mümkün olduğunca iyi bir şekilde gözlemlemek ve veteriner tarafından kedinizin geçmişi sorulduğunda onu kapsamlı bir şekilde bilgilendirmek olacaktır. Bunun için fırsatınız olursa kedinizin videolarını çekmek de kedilerde anksiyete teşhisi için çok faydalı olabilir. Verdiğiniz bu bilgiler, kedinizin durumunda tıbbi bir neden bulunamadığı zaman, kedinizin kaygılanmasına neden olan uyaranlara ve durumlara dair ipuçları sağlayacaktır.
Anksiyeteli bir kediye sahip bir kişinin en merak ettiği şeylerin başında ise şüphesiz “kedilerde anksiyete nasıl geçer?” sorusunun cevabı gelmektedir. Kedilerde davranış bozukluklarının tedavisi çoğunlukla yaşam alanındaki değişiklikler, takviye gıdaların veya ilaçların verilmesi ve davranış değişikliklerinin denenmesi gibi bazı seçeneklerin kombinasyonundan oluşmaktadır. Kedilerde anksiyete tedavisi uzun solukludur ve en az 4-6 aylık bir tedavi sürecini gerektirir ancak kaygının tamamen kontrol edilebilmesi çoğunlukla birkaç yıl süren bir tedavi sonucu olur.
Kedilerde anksiyetenin sebepleri arasında en çok karşılaşılan şey, yaşam alanındaki olumsuz durumlardır. Bu nedenle anksiyetenin ortadan kalkması için buna sebep olan çevresel faktörlerin ortadan kaldırılması çok önemlidir.
Kedinizin kaygısını gidermek için doğal yöntemlere başvurmak da başka bir seçenektir. Doğal feromon spreyleri, kedi kaygısıyla mücadele etmenin muhteşem yollarından biri olabilir. Bu sakinleştirici spreyler, mutlu veya pozitif kedinin salgıladığı feromonları taklit ederek, kediye her şeyin yolunda olduğu mesajını gönderir ve rahatlamasına katkı sağlar. Bu seçeneği uygularken tercih ettiğiniz kokunun kediniz için uygun olduğundan emin olmalısınız. Özellikle evcil hayvanlar için üretilmemiş kokular kediniz için çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bunlar potansiyel birer toksik olduğundan bazıları kedinizde çok ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Kedinizin kaygısının düzeyine bağlı olarak veteriner tarafından kaygıyı önleyici ilaçlar reçete edilebilir. Hafif düzeydeki kaygılar için reçete edilecek ilaçlar da daha basit etkiye sahip ilaçlar olacaktır. Çoğu kedide davranış değişikliği ile desteklenen ilaç tedavisi olumlu sonuçlar vermektedir. İlaçlar etkisini birkaç hafta sonra göstermeye başlar. Kediniz ilaç tedavisine devam ettiği süre boyunca, veterineriniz kedinizin kan kimyasallarının dengede olduğundan emin olmak için belirli aralıklarla kan testi isteyecektir.
Kedinizin kaygısını tetikleyen unsurlarla başa çıkmayı öğrenmesine yardımcı olmak için davranış değişikliği yöntemi sıklıkla uygulanmaktadır. Eğer bu yöntemi tercih ederseniz ciddi efor ve zaman harcamanız gerektiğinin farkında olmalısınız. Davranış değişikliğinin amacı, kedinizde kaygı unsuru olan uyaran hakkında nasıl hissettiğini değiştirmektedir.
Davranış değişikliği yöntemini uygularken veterinerden yardım isteyin. Veteriner tarafından önerilebilecek iki davranış değişikliği yöntemi duyarsızlaştırma ve karşı koşullandırmadır. Her iki yöntemi uygularken de kediniz için en uygun zamanlamayı yapmalı ve kedinizin vücut dilini iyi bir şekilde okumalısınız. Davranış değişikliğinin uzun vadede işe yaramadığı durumda veterineriniz tedavi yaklaşımını değiştirmek isteyebilir
Duyarsızlaştırma, kedinizin korkulu veya kaygılı olmasına neden olan uyaranlarına tekrarlanan, kontrollü maruz kalma yoluyla gerçekleştirilen bir davranış değişikliği yöntemidir. Dikkat edilmesi gereken nokta, uyaranların kedinizin korku veya stres belirtisi göstermeyeceği kadar düşük dozlarda verilmesidir. Olumlu davranış için ödüllerle birlikte kademeli olarak arttırılan düşük dozlardaki maruz kalmanın, uzun vadede kaygı yönetiminde son derece etkili olduğu gözlenmiştir.
En popüler versiyonu kedinizin korktuğu bir sesi, tepki vermeyeceği kadar düşük bir seviyede tekrarlamaktır ve ses düzeyi o kadar düşüktür ki kedi herhangi bir kaygı ya da stres belirtisi göstermez. Bir süre sonra sesi çok az arttırarak işlem tekrarlanır. Sesi arttırırken kedinizin herhangi bir korku belirtisi göstermemesi çok önemlidir aksi halde kedinizin kaygıları tekrar ortaya çıkabilir ve kediniz daha da kötüleşebilir.
Herhangi bir olumsuz tepki olmadığından emin olmak için kedinizin vücut dili ipuçlarını çok iyi gözlemleyin ve özellikle kulak ve kuyruk pozisyonlarına dikkat edin.
Karşı koşullandırma, kedinizde kaygı uyandıran bir uyarıcıya karşı tepkisini olumsuzdan olumluya çevirmeyi öğreten bir davranış değişikliği yöntemidir. Bu yöntemde kaygılı davranışları daha olumlu ve beklenen davranışlarla değiştirmek için olumlu davranış pekiştireci kullanılır.
Örneğin, kediniz evdeki başka bir evcil hayvandan korkuyorsa, o evcil hayvanı her gördüğünde onu en sevdiği mamayla besleyebilirsiniz. Zamanla diğer evcil hayvanı görmeye verdiği kaygı tepkisinin yerini özel muamele ile ilişkili olarak mutluluk tepkisinin alması beklenecektir.
Kedilerde kaygı belirtileri gözlendiğinde kedi sahiplerinin davranışlarını gözden geçirerek bazı tedbirler alması kedilerin bu olumsuz durumdan kurtulmasını kolaylaştıracaktır.
Kediler doğada, “muhteşem taklitçiler” olarak ün yapmıştır ve kendilerini kötü hissettikleri zaman bunu gizlemede oldukça başarılıdırlar. Bu nedenle kedi sahibinin, evcil dostundaki sağlık ya da davranış bakımından meydana gelebilecek küçük değişiklikleri çok iyi takip etmeleri gereklidir. Altta yatan bir sağlık sorununu çözmek genellikle endişeli davranışların hafiflemesini ve hatta ortadan kalkmasını sağlayabilir.
Stres, kedilerde anksiyetenin en büyük nedenlerinden biridir ve alınacak bazı tedbirlerle belirli bir düzeyde tutulabilecek bir durumdur. Özellikle çevresel faktörler kedinizin stresli olmasına neden olabilir. Bu nedenle iklim, kalabalık ortam, ayrılıklar, yaşam alanındaki fiziksel değişiklikler kedinizin aşırı kaygılanmasına neden olabilir. Bu nedenle kedinizin alışkın olduğu ortamı fazla değiştirmemeye, onun için uygun olan iklim koşullarını sağlamaya gayret etmeniz, kedinize rahat bir ortam oluşturmak için yapabileceğiniz başlıca şeyler arasında bulunuyor.
Kediler kolay bir şekilde görülemeyecekleri, sakin ve loş yerlerde saklanmayı tercih ederler. Ayrıca bu yerlerin ulaşılamayan ve kolay bir şekilde savunabilecekleri yerler olması kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Kediler günün yaklaşık %70’ini uyuyarak geçirdikleri için anksiyetesi olan bir kediye ideal tüneme alanları yaratarak kendilerini daha iyi hissetmeleri konusunda ona yardımcı olabilirsiniz.
Kedilerde anksiyete belirtileri arasında yeme düzeninde bozukluklara da sıklıkla rastlanmaktadır. Kediler doğası gereği zamanlarının yaklaşık %20’sini avlanarak ya da yemek yiyecek geçirirler. Anksiyeteden dolayı yemeği bırakan kedilerin tekrardan yemek için teşvik edilmesi önemlidir. Bunun için kedilerin sevdiği oyunları, örneğin yapboz oyuncakları kullanabileceğiniz gibi evin farklı noktalarına küçük porsiyonlarda gizlediğiniz yiyeceklerle adeta bir “hazine avı” oyunu oluşturarak kedinizi yemeğe teşvik edebilirsiniz. Oynamak ve keşfetmek, kedilerde doğal olarak bulunan avlanma davranışını taklit etmesini sağlayacağı için stres ve kaygı düzeyini azaltabilir.
Endişeli kedilerin en çok yaptığı davranışların başında kum kabı dışına işemek geliyor. Özellikle kapılar, yatak ve çevresi, pencere gibi gözetleme noktaları kedilerin idrar yapmak için sıklıkla tercih ettiği yerler arasında bulunur. Bu davranışı önlemek için yapılabilecek en güzel tedbirlerden biri kediniz için en uygun kum kabını seçmeye özen göstermeli ve evin çeşitli bölgelerine bu kum kaplarını yerleştirmelisiniz.
Kedi kumunun ev içinde birden fazla olması, kedinizin tuvaletini paylaşmak zorunda kalma ihtimalini azaltacağı için kaygı düzeyinin de azalmasına katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda kum kabının temizliğine de özen gösterilmesi gerekir. Kutunun kirli olması da kedinin kum kabı dışına işemesine neden olabilir ve kaygı seviyesini arttırabilir.
Kedi sahipleri genellikle kediye su şişesini fırlatmak, su fışkırtmak gibi cezalandırma yöntemleri uygulayabiliyor. Kedinizin korku veya fobi gibi sebeplerde sergilediği davranışlar için kesinlikle ceza verilmemesi gerekiyor çünkü bu kaygının artmasından başka bir şeye yaramayacaktır. Hatta bazı durumlarda evcil hayvanın ceza uygulayan kişiye karşı saldırgan davranışlarda bulunmasına bile yol açabilmektedir.
Kediler yapılan değişikliklere hemen uyum sağlamayabilir. Bu nedenle sabırlı olmalı ve kedinizdeki değişimi zamana bırakın. Olası sağlık sorunları ihtimali ortadan kalktıysa kediniz için sakin ve huzurlu bir ortam, zamanla onun kendini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Fiziksel ortamda taşınma, yeni bir evcil hayvanın gelmesi vb. değişiklikler oluşmuşsa kedinizin kendini güvende hissetmesi için ona tanıdık bir ortam oluşturmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Değişim bir kediyi daha fazla strese sokabilir, bu nedenle aynı anda çok fazla değişiklik yapmamaya gayret edin.
Bazı kedi sahipleri, kedilerini anormal davranışlar sergilediklerinde kafese veya taşıyıcıya koyarak sakinleşmesini beklemektedir. Kediyi kafese koymak her kedide aynı sonucu ortaya çıkarmaz ancak büyük ihtimalle kediniz panikleyecek ve tırnaklarına ya da dişlerine zarar verene kadar kafesi ısırarak ya da kaşıyarak kendisine zarar verecektir. Bu nedenle kaygı yaşayan kedileri kafese koymak doğru bir tercih olmayacaktır.
Özellikle ayrılık kaygısı yaşayan bir kedi ile aynı evi paylaşıyorsanız evden çıkarken radyoyu açık bırakmayı deneyebilirsiniz. İnsan seslerini duyabilmeleri onlarda rahatlatıcı bir etki bırakacaktır.
Bu kedilerde ayrılık kaygısıyla mücadele ederken en dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir. Tüylü dostlarımıza veda etmeyi sevdiğimiz halde, bu sadece bizi iyi hissettirmeye yarar ve kediniz için sadece onlardan ayrıldığınızın bir işaretidir. Bu nedenle evden ayrılmanız gereken durumlarda eşyalarınızı alıp normal bir şekilde evden çıkın. Bu şekilde davranarak kedinizin zamanla bunu normal bir durum olarak algılamasını sağlayabilirsiniz.
Kedilerde anksiyetenin önlenmesi, dengeli ve kaygısız bir şekilde büyümesine yardımcı olmanın en iyi yollarından biri, bir yavru kedi olarak sosyalleşmesini sağlamaktan geçmektedir. Gelecekte kaygı durumunun ortaya çıkma ihtimalini azaltmak için kediniz gençken onu sosyal durumlara ve deneyimlere maruz bırakabilirsiniz. Bu deneyimler yabancılar tarafından sevilme, eve misafirlerin gelip gitmesi, diğer evcil hayvanlarla tanışma, arabada seyahat etme ve çeşitli yüksek seslere maruz kalma gibi durumlar olabilir.
Eve yeni bir evcil hayvan geleceği zaman işleri ağırdan almak ve kedinizle diğer evcil hayvanın iletişiminin yavaş yavaş gelişmesini sağlamak da kedilerde anksiyeteyi önlemek için yapılabilecek şeyler arasında bulunuyor. Onları kokularından başlayarak birbirlerine yavaşça tanıtabilir, kademeli olarak birlikte vakit geçirmelerini kontrolünüz dahilinde sağlayabilirsiniz.
Ayrılık anksiyetesi ya da kaygının başka psikolojik türleri bulaşıcı değildir. Buna karşın altta yatan fizyolojik sebebin bulaşıcı olduğu durumlarda kaygı da hastalıkla birlikte diğer evcil hayvanlara bulaşabilir. Bu nedenle kedilerde anksiyetenin bulaşıcı olduğunu anlamak için öncelikle kaygının nedeninin belirlenmesi önemlidir.
Kedilerdeki kaygı bozukluğu tedavi edilmezse, semptomlar zamanla daha şiddetli bir hale gelebilir ve daha farklı sağlık sorunlarının da ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle özellikle şiddetli kaygı veya çözülemeyen sorunlar için mutlaka veterinere başvurmanızı tavsiye ediyoruz.
Kedilerde anksiyete ciddiye alınması gereken önemli bir sağlık sorunudur. Buna karşın davranış değişikliği yöntemleri, çevresel değişiklikler, sakinleştirici ve ilaç desteği ile çoğu kedi kaygılarının üstesinden gelerek günlük yaşamına devam edebilir.
Tedavi süreci semptomların şiddetine göre değişiklik gösterir. Kedilerde anksiyete tedavisi genellikle yıllar sürer ve minimum tedavi süreci ise 4 ile 6 ay arasında değişir.
Kedilerde anksiyete tedavi edilmediği takdirde semptomlar daha da ağırlaşarak kedinizin yaşam kalitesinin gittikçe düşmesine neden olacaktır.
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar