Köpeklerde böbrek yetmezliği çok yaygındır. Köpeğinizi böbrek hastalığından korumak, sorunları erken aramaya hazırlıklı olmanız gerektiği anlamına gelir. Köpeklerde böbrek hastalığının en erken belirtilerinden bazıları, hafif kilo kaybı, daha sık idrara çıkma ve çok daha fazla su içme isteğidir. Bu nedenle, köpeğinizin yere işediğini veya daha fazla dışarı çıkmak istediğini fark ederseniz veya köpeğiniz normalden daha fazla su içiyorsa, veteriner hekiminizi ziyaret etme zamanı gelmiştir.
İçindekiler
Böbreklerin birçok işlevi vardır. Esas olarak, atık ürünleri kan akışından uzaklaştırmak, potasyum ve sodyum gibi bazı temel minerallerin seviyelerini düzenlemek, suyu korumak ve idrar üretmekten sorumludur.
Böbrek yetmezliği, böbreklerin ve ilgili organların sağlığını ve işleyişini olumsuz yönde etkileyen birçok durumdan kaynaklanabilir. Sağlıklı bir köpeğin böbrekleri, hidrasyonu düzenlemek, kırmızı kan hücreleri üretmek için gereken hormonları salgılamak, toksinleri uzaklaştırmak ve normal bir elektrolit dengesini korumak için çalışır. Bir köpek böbrek yetmezliği yaşarsa, böbrekler artık bu işlevleri verimli bir şekilde yerine getiremez.
Köpeklerde iki tür böbrek yetmezliği vardır:
En yaygın olarak toksinler,ilaçlar veya enfeksiyonlarla ilişkili olan akut böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonunun aniden (saatler veya günler içinde) azalmasına neden olur. Erken müdahale edilirse geri dönüşümü olan bir durumdur. Ancak şiddetli akut böbrek yetmezliği durumları köpekler için ölümcül olabilir.
Bu tür böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonunun daha kademeli olarak (haftalar, aylar veya yıllar boyunca) kaybını içerir. Çoğunlukla yaşlanmaya bağlı gelişen dejenerasyonlar bu duruma sebep olur. Bunun dışında akut böbrek yetmezliğine sebep olan unsurlar sonucu böbreğin aldığı hasar ilerleyen yıllarda kronik böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilir.
Böbrekleri etkileyen herhangi bir hastalık böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Hastalık veya ileri yaş, filtrasyon sürecinin verimsiz ve etkisiz hale gelmesine neden olduğunda, filtrasyonu artırmak amacıyla böbreklere giden kan akışı artırılır. Her seferinde daha az toksin atıldığından, vücut böbreklerden akan kan miktarını artırmalıdır. Bu, daha fazla idrar üretimi ile sonuçlanır. İdrarda artan sıvı kaybı nedeniyle köpeğin susuz kalmasını önlemek için susuzluk ve su tüketimi artar.
Bu nedenle böbrek yetmezliğinin en erken klinik belirtilerinden biri artan su tüketimi ve idrara çıkmadır ve buna kompanse böbrek yetmezliği denir. Böbrek dokusunun yaklaşık 2/3’ü yok edildikten sonra, kan dolaşımındaki atık ürünlerde hızlı bir artış olur ve belirgin bir ani şiddetli hastalık başlangıcı olur.
Yukarıda belirtildiği gibi, kronik böbrek hastalığı, aylar veya yıllar boyunca mevcut olan böbrek hastalığıdır. Köpeklerde kronik hastalık belirtileri, hafif ve yavaş ilerleyenden şiddetliye kadar değişebilir. Bazen aniden ortaya çıkabilirler ve genellikle şunları içerirler:
Böbrek dokusu yok edildiğinde kendini yenileyemeyeceğinden, böbreklerin çeşitli işlevlerini yerine getirmek için büyük bir kapasitesi vardır. Herhangi bir klinik belirti görülmeden önce böbreklerin en az 2/3’ünün işlevsiz hale gelmesi gerekir.
Çoğu durumda, bunun belirgin hale gelmesinden önce yıkımın aylar veya yıllar boyunca (kronik) meydana geldiği anlamına gelir. Köpeklerde, kronik böbrek hastalığı yaşlanma ile ilişkilidir. Başlangıç yaşı genellikle köpeğin büyüklüğü ile ilgilidir. Çoğu küçük köpek için, böbrek hastalığının erken belirtileri yaklaşık on ila on dört yaşlarında ortaya çıkar. Bununla birlikte, büyük köpeklerin ömrü daha kısadır ve ortalama yedi yaşında böbrek yetmezliği yaşayabilir.
Böbrek fonksiyonu için temel testler: tam bir idrar tahlili, hemogram, kan biyokimyası, ultrason ve röntgen olarak sayılabilir. Köpeğinizin durumuna ve altta yatan bir hastalık şüphesi olduğunda veteriner hekiminiz bu testleri detaylandırabilir.
Böbrek fonksiyonunu değerlendirmek için bir idrar tahlili gereklidir. Düşük idrar özgül ağırlığı, böbrek yetmezliğinin en erken göstergesidir. İdrarda protein artışı (proteinüri) ayrıca böbrek fonksiyonunun azaldığını gösterir.
Kan biyokimya analizi ile çeşitli iç organların işlevini değerlendirir. Kandaki iki atık ürünün, yani kan üre nitrojeni (BUN) ve kreatinin (CREA) seviyesinin ölçülmesi, böbrek fonksiyonunun azaldığını gösterir. Albümin, globulin, potasyum, sodyum, fosfor ve kalsiyum gibi diğer maddelerin kan seviyelerinin yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücresi sayımlarını ölçmek için yapılan testler, yetmezliğin derecesini ve en iyi tedavi yolunu belirlemek için önemlidir.
SDMA düzeylerini (böbrek fonksiyonu için doğal olarak oluşan bir biyolojik gösterge) değerlendirmek için yakın zamanda geliştirilmiş bir kan testi, erken böbrek yetmezliğinin oluşup oluşmadığını belirlemek için kullanılmıştır. SDMA konsantrasyonları, serum kreatinin yükselmeden çok önce normal referans aralığının üzerine çıkar. Bu, veteriner hekiminizin köpeğiniz için hastalığın çok daha erken bir aşamasında tedavi sağlamasına yardımcı olacaktır.
Veteriner hekiminiz IRIS (Uluslararası Renal İlgi Derneği) evreleme sistemini kullanacaktır. IRIS evrelemesi serum kreatininve SDMA düzeylerine, idrarda protein varlığına (idrar proteini:kreatinin oranı [UPC] ile belirlenir) ve köpeğinizin kan basıncının ölçülmesine dayanır. Bu evrelemeyi kullanarak, veteriner hekiminiz tedaviye nasıl devam edileceği, ilerlemeyi nasıl izleyeceği ve evcil hayvanınızın prognozunu nasıl tahmin edeceği konusunda daha iyi bir fikre sahip olur.
Kronik böbrek hastalığının tedavisi, kan testlerinin sonuçlarına bağlıdır ve spesifik tedaviler, belirli anormallikleri çözmeyi amaçlar. Bazı durumlarda, böbrekler teşhisten önce onarılamayacak şekilde hasar görür ve tıbbi tedavi etkisizdir. Bununla birlikte, erken teşhis ve agresif tedavi ile birçok köpek, aylar veya yıllar boyunca normal bir yaşam sürebilir.
Tedavi genellikle iki aşamada gerçekleşir; önce böbrekleri yıkamak ve biriken toksinleri kandan uzaklaştırmak ve ardından hastalığı yönetmek ve ilerlemesini geciktirmek için tedaviler sağlamak.
İlk aşamada, böbrekleri ve kan dolaşımını temizlemek için yüksek dozda intravenöz sıvılar verilir. Bu işleme diürez denir ve hafif hasarlı böbrek hücrelerinin toksik metabolitleri uzaklaştırarak ve iyileşme için daha sağlıklı bir ortam yaratarak yeniden işlev görmesine yardımcı olur.
Yeterli işlevsel böbrek hücresi kalırsa, vücudun filtreleme ve atık giderme ihtiyaçlarını yeterince karşılayabilirler. Sıvı tedavisi, çeşitli elektrolitlerin özellikle potasyumun, tekrar normal konsantrasyona getirilmesini amaçlar. Başlangıç tedavisinin diğer önemli parçaları arasında uygun beslenme ve varsa kusma ve ishali kontrol altına alacak ilaçlar bulunur. Tedavinin bu aşaması başladıktan hemen sonra köpeğiniz kendini daha iyi hissetmeye başlayacaktır.
Tedavinin ilk aşamasının olası üç sonucu vardır:
Ne yazık ki, sonucu tahmin edecek güvenilir testler yoktur. Her vaka agresif bir şekilde tedavi edilmeli ve yakından izlenmelidir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan köpekler bile tedaviye olumlu yanıt verebilir ve tedaviden sonra normal yaşam kalitesine devam edebilir.
Tedavinin ikinci aşaması, böbreklerin mümkün olduğunca uzun süre ve normal şekilde çalışmasına yardımcı olmaktır. Bu, genellikle evcil hayvanınızın durumuna bağlı olarak aşağıdakilerden biri veya birkaçı ile gerçekleştirilir:
Özel bir diyet – Beslenme, kronik böbrek yetmezliği olan köpeklerin etkili tedavisinde temel taşlardan biridir. Böbrek yetmezliğinin ileri evrelerindeki bir köpek için ideal diyet, protein açısından daha düşük, fosfor açısından düşük ve asitlendirilmemiştir. Bu diyet türü, evcil hayvanınızın hasta ve uyuşuk hissetmesine neden olabilecek protein atıkları veya metabolik toksinlerin miktarını azaltmaya yardımcı olur. İleri böbrek hastalığında, azaltılmış protein diyeti böbrekler üzerindeki iş yükünü de azaltacaktır.
Beslenme uzmanları, kronik böbrek hastalığının çeşitli aşamalarını tedavi etmek için tasarlanmış ticari terapötik diyetler geliştirdiler. Veteriner hekiminiz, köpeğiniz için gerekli miktarda ve kalitede besin içeren en uygun diyeti önerecektir.
Fosfat bağlayıcı – Fosfor vücuttan böbrekler tarafından çıkarılır. Filtrasyon işlemi bozulduğunda, kanda fosfor birikmeye başlar. Yüksek kan fosfor seviyeleri de uyuşukluğa ve iştahsızlığa katkıda bulunur. Bazı ilaçlar, bağırsak yolundaki fazla fosfatları bağlayacak ve böylece kan dolaşımına emilmeyerek kandaki fosfor seviyelerinin düşmesine neden olacaktır. Fosfor bağlayıcılar mutlaka yemek ile birlikte kullanılmalıdır. Fosfor yüksekliği böbrek yetmezliğinin şiddeti ile ilişkilidir. Fosfor düşmeden hastanın iyileşmesi mümkün değildir.
Evde sıvı tedavisi – Köpeğiniz stabilize olduğunda, eve gidebilir sadece kliniğe uğrayarak günde bir iki defa derialtı ya da intravenöz sıvı tedavisi uygulanabilir. Bu, dehidrasyonu önlemek için yapılır. Toksinlerin böbreklerden sürekli olarak atılmasına yardımcı olur ve ek elektrolit seviyeleri sağlar. Köpek daha stabil hale geldiğinde, tedavi sıklığı azaltılabilir
İdrarda protein tedavisi (proteinüri) – İdrarda protein bulunan köpeklerin KBH ilerleme riski artmıştır. Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (tansiyon ilaçları) böbreklerdeki basıncı düşürmeye yardımcı olacak ve bu nedenle proteinüri derecesini azaltacaktır.
Paratiroid bezini ve kalsiyum seviyelerini düzenleyen bir ilaç – Kalsiyum ve fosfor kanda yaklaşık ikiye bir (2:1) oranında kalmalıdır. Böbrek yetmezliğine bağlı olarak kan fosfor seviyesindeki artış, paratiroid bezini kemiklerden uzaklaştırarak kandaki kalsiyum seviyesini artırması için uyarır. Bu, kalsiyum-fosfor oranını normalleştirmek adına yardımcı olabilir, ancak kemikleri kırılgan ve kolayca kırılabilir hale getirebilir. Kalsitriol, paratiroid bezinin işlevini azaltmak ve bağırsak yolundan kalsiyum emilimini artırmak için kullanılabilir. Paratiroid bezinin anormal işlevine dair kanıt varsa bu ilaca ihtiyaç duyulur.
Kemik iliğini yeni kırmızı kan hücreleri üretmesi için uyaran bir ilaç – Böbrekler , kemik iliğini kırmızı kan hücreleri yapmak üzere uyaran bir hormon ( eritropoietin) üretir. Bu nedenle, böbrek yetmezliği olan birçok köpek eritropoietin üretemez ve anemi görülür. Sentetik eritropoietin, kemik iliğini kırmızı kan hücreleri yapması için uyarabilir ve çoğu köpekte anemiyi düzeltebilir. Ne yazık ki bazı köpekler için ilaç uzun süreli kullanılamaz çünkü bağışıklık sistemi ilacı ‘yabancı’ olarak tanır ve ona karşı antikorlar oluşturur. Köpeğinizin kalıcı anemisi varsa bu tedavi önerilebilir.
Kronik böbrek hastalığı ilerleyicidir ve tedavisi yoktur. Köpekler hastalık belirtileri gösterdiğinde, hasar şiddetlidir. Kalan nefronlar (böbreklerdeki mikroskobik birimler), hasar veya yaş nedeniyle kaybedilen nefronları telafi etmek için çok çalışır. Zamanla, bu kalan nefronlar da başarısız olacaktır.
Hastalık ilerledikçe prognoz kötüleşir ve hayatta kalma süresi her aşamada azalır. IRIS’e göre Evre 4 (son evre) böbrek hastalığı için ortalama hayatta kalma süresi 14 ila 80 gün arasında değişmektedir.
Akut ve kronik böbrek yetmezliği arasında bazı önemli farklılıklar vardır. Birçok akut böbrek yetmezliği vakası erken ve agresif bir şekilde tedavi edilirse tersine çevrilebilirken, kronik böbrek yetmezliği ancak tutarlı veteriner bakımı ile yönetilebilir.
Prognoz, köpeğin tedavinin ilk aşamasına verdiği cevaba ve takip bakımını gerçekleştirme yeteneğinize bağlı olarak oldukça değişkendir. Veteriner hekimler çoğu durumda tedaviyi teşvik eder çünkü birçok köpek iyi yanıt verir ve iyi bir yaşam kalitesini korur.
Özellikle akut böbrek yetmezliği durumlarında hemodiyaliz uygulanabilir. Bu uygulama köpeklerin kanındaki toksinleri hızlı bir şekilde temizleyerek alttan yatan sebebin düzeltilmesi için köpeklere zaman kazandırır.
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar