Köpeğinizi çiftleştirmek ondan bir yavru almak ne kadar güzel bir his olacak olsa da, bu kararı almadan önce köpeğinizin ve doğacak yavruların sağlığı ve alacağınız sorumluluklar ile ilgili iyice düşünmelisiniz. Bu yazımızda köpeğinizi çiftleştirmeye karar vermeden önce değerlendirmeniz gereken durumlardan ve bu kararı aldığınızda dikkat etmeniz gereken hususlardan bahsedeceğiz.
İçindekiler
Bu konuda ilk olarak düşünmeniz gereken şey yavruların yuvalanmasıdır. Özellikle dişi bir köpeğe sahipseniz hamile köpeğinizin bakımı, veteriner masrafları, artan mama ihtiyacı, doğum süreci ve sonrasında yavruların bakımları oldukça uğraştırıcı ve maliyetli işlemlerdir. Kendinizi bu duruma maddi ve manevi olarak hazırlamalısınız.
Köpeğinizin saf ırk bir köpek ise ve aynı saf ırk bir köpek ile çiftleştirecekseniz. Veteriner hekiminizle mutlaka köpeğinizin ırkının kalıtsal hastalıklarını öğrenmelisiniz. Çünkü saf ırk köpeklerin ırkının, yatkın olduğu hastalıkları yavrulara aktarma olasılıkları oldukça yüksektir. Yazının devamında hastalıklara yatkın olan ırkları inceleyebilirsiniz.
Köpeğinizi çiftleştireceğiniz partneri seçerken onun ırkının herhangi bir hastalığa yatkın olmadığından emin olun. Kendisinde veya biliniyorsa ailesindeki hastalık geçmişini öğrenin. Unutmayın kalıtsal olarak aktarılan bir çok hastalık vardır. Köpeğinizin yavrularının bu hastalıkları taşıyarak doğmasını istemezsiniz.
Çiftleşecek köpeklerden dişi olanın erkek olandan biraz daha büyük olması idealdir. Eğer anne köpek erkek köpekten daha küçük olursa doğacak olan yavruların daha büyük olma olasılığından dolayı, anne doğum sırasında zorlanabilir. Hatta bazı durumlarda sezeryan ile doğum yapmak zorunda kalabilir.
Her iki ebeveynin de en iyi yavruları üretmek için uzun süreli bakıma ihtiyacı vardır. Bu, düzenli veteriner bakımı, genetik problemler için tarama, üreme öncesi testler ve düzenli egzersiz ve iyi beslenme anlamına gelir.
Dişi köpekler, aşırı kilolu olmamalı ve üremeden önce iyi bir kas tonuna sahip olmalıdır. Ek olarak, zihinsel durumu iyi olan bir dişi köpek, kendine güveni olmayan, çabuk sinirlenen veya başka türlü dengesiz bir mizaca sahip olan bir köpeğe göre daha iyi bir anne olacaktır.
Çiftleşmeden bir ay önce, dişi köpek bir veteriner hekim tarafından üreme öncesi kapsamlı bir fiziksel muayeneden geçmelidir. Aşıları güncel olmalı ve parazitler için test edilmeli ve tedavi edilmelidir.
Etkilenen köpeklerde kısırlığa veya kendiliğinden düşüklere neden olabilen enfeksiyöz hastalıklar için dişi ve erkeği test ettirmek isteyebilirsiniz.
Köpeklerin cinsel olgunluğa erişme yaşı büyük ölçüde cinslerine bağlıdır. Küçük ırklar, büyük ırklardan daha hızlı olgunlaşırlar. Bununla birlikte, ortalama olarak, erkekler altı aylıktan sonra doğurgan hale gelir ve 12 ila 15 ay arasında tam cinsel olgunluğa ulaşır. Sağlıklı damızlık köpekler, cinsel olarak aktif ve yaşlılığa kadar verimli kalabilir. Yetişkin erkekler ise her an çiftleşebilir.
Dişi köpeklerin ilk kızgınlığı, altı aylıktan sonra olur, ancak bazı ırklarda 18 ay ile iki yaş arasında da ortaya çıkabilir. Östrus, yaşamın sonlarına kadar yaklaşık altı aylık aralıklarla tekrarlar. Kızgınlık sırasında dişi doğurgandır ve bir erkeği kabul eder.
Dişi köpekler kesinlikle ilk kızgınlıklarında çiftleştirilmemelidir.
Dişi köpeklerde kızgınlık (östrus) döngüsü dört döneme ayrılır.
Dişi köpekler yılda ortalama 2 kere ( 6 ayda bir kere olacak şekilde) kızgınlığa girerler. Yavrularda ilk kızgınlık küçük ırk köpeklerde 6 aydan sonra meydana gelir. Büyük ırklarda ise bu süre 18 ay hatta 2 yılı bile geçebilir.
Dişlerde kızgınlık dönemi belirtileri hem fiziksel hem de davranışsal bir dizi değişiklikle karakterizedir.
Köpekler ister dişi ister erkek olsun, kesinlikle zamanından önce çiftleştirilmemelidir. Küçük yaşta gebe kalan dişi köpekler gelişimlerini tamamlayamadıklarından bu durum onların sağlığına zarar verebilir. Dişilerin ortalama olarak 6 aydan sonra cinsel olgunluğa erişmesi onların çiftleşebileceği ve doğum yapmasının uygun olacağı anlamına gelmez. Bu dönemde oldukça genç olurlar ve gelişimleri devam eder. Köpeklerin fiziksel ve mental olarak olgunluğa erişmeden çiftleştirilmesi doğru değildir.
Köpek çiftleşmesi için uygun dönem ırk boyutları doğrultusunda değişiklik gösterir. Küçük ırkların 12-18, orta ırkların 15-18, büyük ırkların ise 18-24 aylık dönemde çiftleşmeleri güvenli olarak nitelendirilebilir. Cinsel erişkinliğe erişmeyenlerin cinsel birleşmeye zorlanması hayat boyu onlara zarar verecek fiziksel sorunlara neden olabilir.
Çoğu köpek, ilk olarak proöstrusun başlangıcından sonraki 10. ve 14. günler arasında çiftleşmeye izin verir. Dişi köpek, erkeği kabul ettiği sürece, gün aşırı olmak üzere toplam iki veya üç çiftleşme genellikle yeterli kabul edilir. Ancak bazı dişi köpeklerde proöstrus belirtileri belirgin değildir. En yüksek doğurganlık dönemini yakalamak için bir veteriner hekiminizin bazı hormon testleri yapması veya vajinal örneklerin mikroskop altında incelemesi gerekebilir.
Dişi köpekler genellikle yeni ortamlardan daha az etkilenirler, bu nedenle genellikle erkek köpeğin ortamına dişi köpeği götürmek daha iyi bir fikirdir. Genç erkekler ile çiftleştirme yapılacak ise, deneyimli dişiler ile eşleştirilirse daha sorunsuz ilerler.
Çiftleşme sırasında erkek, dişiyi arkadan bağlar ve ön bacaklarıyla orta bölümünü kavrar. Hızlı pelvik kasılmalar, penetrasyon ve boşalma gerçekleşene kadar devam eder. Pelvik kasılmalar sona erdikten sonra, erkek köpek ve dişi köpek 10 ila 30 dakika boyunca ayrılmaz. Bunun sebebi, penisin bulbus glandis adı verilen şişmiş bölümüdür. Kenetlenme sırasında köpekleri ayırmaya çalışmayın çünkü bu, hayvanlardan birine veya her ikisine de zarar verebilir. Bir süre sonra doğal olarak ayrılacaklardır.
İlk birkaç hafta, çok az dışa dönük işaretler vardır, bu nedenle bir değişiklik fark etmeyebilirsiniz. Köpeğiniz biraz kilo alsa da normal görünecektir.
3. ve 4. haftada hormonal değişikliklerden kaynaklanan sabah bulantısı görülür. Evcil hayvanınız yorgun görünebilir ve normalden daha az yiyebilir. Bazı köpekler biraz kusar. Köpeğinizde kusma görülüyorsa daha küçük öğünler vermeyi düşünebilirsiniz.
Bunun dışında gebelik ilerledikçe;
Ayrıca bazı köpeklerde hormonlardaki değişikliklere bağlı olarak ilk birkaç hafta içinde birkaç gün kusabilir ve iştahında azalma olabilir. İştahta değişikliklere, kilo alımına ve şişmiş bir karına neden olabilecek başka hastalıklar da vardır. Daha ciddi bir durumu olmadığından emin olmak için bu belirtileri gördüğünüzde köpeğinizi veteriner hekime götürmelisiniz.
Köpeklerde Hamilelik Süresi, Belirtileri ve Doğum Süreci ile ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Köpeğinizi çiftleştirmeye karar vermeden önce ırkından dolayı yatkın olduğu hastalıkların öğrenilmesi çok önemlidir. Çünkü eğer safkan bir köpeğiniz varsa bu hastalıkları yavrularına aktarma olasılığı oldukça yüksektir. Eğer köpeğiniz bu hastalıklara yatkın bir ırk ve hastalık belirtileri göstermeye başlamış ise çifteştirmek yerine onu kısırlaştırmanız onun için en doğrusudur. Aşağıda bazı sık görülen kalıtsal hastalıklar sıralanmıştır;
Brakisefalik obstrüktif hava yolu sendromu (BOAS), basık kısa burunlu ırklarda solunum güçlüğü bozukluğudur. En yüksek yaygınlığa sahip ırklar arasında Bulldoglar, Fransız Bulldoglar ve Puglar bulunur.
BOAS, burun ve farenksteki kafatası ve yumuşak doku oranlarındaki uyumsuzluk nedeniyle oluşur. Klinik belirtiler solunum güçlüğü, egzersiz intoleransı, ısı intoleransı, anormal ve artan solunum gürültüsü, morarma, bayılma görülür. Bu hastaların yaşam ömrü daha kısadır.
Bu sendrom, küçük burun delikleri, uzun yumuşak damak, dışa dönük laringeal keseler, laringeal kollaps ve/veya hipoplastik trakea içerir.
Brakisefali köpekler yüz derisi kıvrımı dermatiti ve kornea ülserasyonu ile kendini gösterebilir. Bu köpekler için düzeltici cerrahi, dar burun delikleri için rinoplasti, yumuşak damak rezeksiyonu ve gırtlak kesesinin çıkarılmasını içerebilir.
Bu köpeklerin büyük bir çoğunluğu bu sorunları yaşar ve yaşlandıkça bu problemler şiddetleneceğinden operasyona ihtiyaç duyarlar. Köpeğiniz basık burunlu (Brachiosefalik) bir ırk ise onu çiftleştirmeye karar vermeden önce bu durumu düşünmelisiniz.
Bazı ülkelerde bu hastalık sebebiyle İngiliz Bulldog cinsi köpeklerin üretilmesi yasaklanmıştır.
Miksomatoz mitral kapak hastalığı (yani mitral kapak yetmezliği) öncelikle daha yaşlı küçük ırk köpeklerde görülür. Cavalier King Charles ırkı köpeklerde bu hastalığın görülme sıklığı oldukça fazladır. Bu köpeklerde bu hastalık genellikle orta yaşlarda ortaya çıkar ve ileriki dönemde kalp hastası olurlar. Bu ırk köpeklerin bazı ülkelerde üretilmesi yasaklanmıştır.
Pomeranian, Jack Russels, Yorkshire Teriers gibi küçük ırk köpekler yatkındır.
Patellar Luksasyonu, diz kapağının trokleadan medial veya lateral olarak dışarı çıkmasına neden olan karmaşık kalıtsal bir hastalıktır. Küçük boy ırklarda daha sık görülür; bununla birlikte, birkaç büyük ırkta da görülebilir. Eğer köpeğinizde bu hastalık mevcut ise yavrulara da aktarılacağından köpeğinizi çiftleştirmemelisiniz.
Alman Çoban Köpeği, Golden Retrievers, Labrador vb. Büyük ırk köpeklerde daha sık görülür.
Kalça ve üst bacak kemiği uyumsuzluğuyla karakterize olan bu hastalık, erken dönemde müdahale edilmediği takdirde yürüyüş bozukluğu, topallık ve hatta arka bacakların tamamen kullanılamaması gibi ciddi ortopedik kusurlara sebep olabilir. Erken tanının önemini göz önüne aldığımızda köpeğin altı aylık civarında veteriner hekim tarafından kalça filminin çekilmesi zorunludur. Bu röntgenin sonucuna göre ilerideki ağrılı durumların önüne geçebilmek için genç yaşta operasyon önerilebilir.
İlk olarak kısırlaştırılmış dişi köpekler, hem yumurtalık hem de rahim kanserinden korunur. Genç yaşta kısırlaştırmak, en az %50’sinin kötü huylu olduğu ve ölümcül olabilen meme kanseri riskini önemli ölçüde azalttır.
Kısırlaştırılmayan dişi köpeklerde piyometra (rahim iltihabı) oldukça yaygın görülen bir hastalıktır. Belirtiler hızla gelişebilir ve tedavi edilmezse ölümcül olabilir. En etkili tedavi köpeği kısırlaştırmaktır, ancak bu genç sağlıklı bir köpeğe göre çok daha tehlikeli bir ameliyattır.
Kısırlaştırmak için en ideal zaman bu riskleri minimalize etmek için köpeğin ilk kızgınlığından önce yapılmasıdır. Eğer köpeğinizi çiftleştirmek istiyorsanız bu onun en az 2 kızgınlık dönemi geçirmesi anlamına gelir. Bu durumda köpeğinizin piyometra (rahim iltihabı) ve meme kanseri riski, doğru zamanda kısırlaştırılan bir köpeğe göre daha yüksek olacaktır.
Köpeklerde kısırlaştırmanın faydaları ile ilgili yazımıza bu linkten ulaşabilirsiniz.
Dişi köpeklerin mümkün olduğunca kendi ırkından erkeklerle çiftleştirilmesi gerekir. Küçük ırk dişiler büyük ırk erkeklerle kesinlikle çiftleştirilmemelidir. Bu çiftleşme anatomik olarak hem erkek hem de dişi için zorlayıcı olabilir.
Her şeyden önce, farklı boyutlarda iki köpeğin nasıl çiftleşeceği tartışılırken , erkeğin daha küçük olup olmadığını bilmek önemlidir. Erkek dişiden çok daha küçükse suni tohumlama gerekebilir. Aksine, dişi çok daha küçükse, yavrular potansiyel olarak doğum kanalı için çok büyük olacağından bir sezaryen operasyonu gerekebilir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur, planlı bir çiftleşme söz konusu olduğunda, her iki köpeğin de kapsamlı sağlık muayenesinden geçirilmesidir. Köpeklerde bulaşıcı hastalıklar olabilir ya da genetik hastalıklar nedeniyle yavrularda kayıplar meydana gelebilir. Tedbirli olmak önemli bir zorunluluktur.
Köpeğiniz 6 ayda bir kızgınlığa girmesi onu her döneminde çiftleştirebileceğiniz anlamına gelmez. Bir dişi köpek en ideal şartlarda eğer sağlıklı ise hayatı boyunca en fazla 3 kez doğum yapabilir. Bu sayıdan fazla doğum yapılması anne köpeği ciddi riske sokar.
Çiftleştirme planlandığında köpeklerin tüm sağlık kontrollerinin yapılması ve boyut uygunluklarına dikkat edilmesine ek olarak psikolojik anlamda da iyi durumda olmaları gerekir. Dişiler kızgınlık döneminde olsalar da her erkeği eş olarak kabul etmeyebilirler. Bu durumda köpeklerin zorlanması agresifliğe, dişinin saldırganlaşmasına ve karşılıklı olarak zarar görmelerine neden olabilir.
Köpeğinizi çiftleştirmek aslında bu davranışları daha da kötüleştirebilir! Amacınız köpeğinizin cinsel davranışlarını veya eğilimlerini kontrol etmek veya azaltmaksa, onu yetiştirmek bu sorunu çözmeyecektir. Bunun yerine onu kısırlaştırmak matıklı bir çözümdür.
Hayır kesinlikle anne köpekleri yavrularıyla çiftleştiremezsiniz. Nispeten sağlıklı bir köpeğe sahip olabilirsiniz, ancak ciddi sağlık sorunları olan bir köpeğe sahip olma riskiniz çok yüksektir.
Ortalama yavru sayısı 1 ila 12 yavru arasında değişebilir. Normal bir küçük ırk köpeğin ortalama 5-6 yavru doğurur. Her köpek ırkı büyüklük, işlev ve kişilik açısından farklılık gösterdiği gibi, yavru sayısında da farklılık gösterir.
Bir dişi köpeğin, erkek köpeklere izin verdiği ortalama süre 7 gündür. Ancak, bu tamamen dişiye bağlıdır ve bireysel köpekler arasında büyük farklılıklar olabilir. Bazı dişiler, erkeklerin onları birkaç gün ve diğerleri bir haftadan fazla süre izin verebilir.
Gerçek tohumlama ayağı beş dakika kadar kısa ve bir saat kadar sürebilir ve bu süre zarfında penisin her iki yanındaki iki bezin şişmesi nedeniyle ayrılamazlar.
Bir köpeğin spermi, bir kedinin yumurtasını dölleyemez
Yemek yemeyi bırakabilir, işaretlerini artırabilir, giderek daha agresif hale gelebilir ve dişi köpeğin döngüsü boyunca kızgınlık içinde onu takip etme konusunda takıntılı hale gelebilir.
Köpeğinizin prostrusa ulaştığına dair işaretler arasında şişmiş bir vulva, kanlı akıntı, cinsel organlarını aşırı yalama, yapışkan davranışlar ve tabii ki erkeklere karşı saldırganlık sayılabilir . Hayvan ayrıca istenmeyen ilerlemeleri önlemek için kuyruğunu vücuduna yakın tutabilir.
Evet! Dişi köpekler, doğurganlık dönemlerinde birden fazla köpekle çiftleşebilir, yani yumurtlama sırasında bir sperm karışımı bulunur ve yumurtalarını döllemeyi bekler. Bunun teknik terimi süperfekundasyondur.
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar