İçindekiler
Kuduz, Rabies virüsünün sebep olduğu, köpekler ve insanlar da dahil olmak üzere memelileri etkileyen ölümcül bir viral hastalıktır. Kuduz virüsü, Kuzey Amerika, Orta ve Güney Amerika, Asya, Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’nın bazı bölgeleri dahil olmak üzere dünyanın her yerinde bulunur. Tedavisi olmadığından bu hastalıktan korunmak için düzenli aşılama çok önemlidir.
Kuduz, enfekte bir hayvan diğerini ısırdığında salya yoluyla bulaşır. Başka yollarla bulaşma nadir olarak görülür.
Avrupa’da tilkiler ana taşıyıcı iken, Kuzey Amerika’da kokarca, tilki, rakun, çakal ve yarasa önemli enfeksiyon kaynaklarıdır. Asya, Afrika ve Latin Amerika’da ana kaynak yaban hayatı değil, sokak köpekleridir. Bu bölgelerde, insan enfeksiyonu ve ölümleri daha yaygındır.
Isırık meydana geldikten sonra, kuduz virüsü konak hayvanın periferik sinirlerine girer, çoğalır ve tükürük bezlerine yayılır. Burada virüs tükürüğe bulaşır. Kuduz virüsü, bir memelinin vücudunun dışında uzun süre hayatta kalamaz.
Kuluçka süresi (klinik belirtilerin ortaya çıkması için geçen süre) on gün ile bir yıl veya daha uzun süre arasında değişebilir. Köpeklerde kuluçka süresi tipik olarak iki haftadan dört aya kadardır. Klinik belirtilerin gelişme hızı aşağıdaki faktörlere göre değişkenlik gösterir.
1. Enfeksiyon bölgesi – ısırık beyne ve omuriliğe ne kadar yakınsa, virüs sinir dokusuna o kadar hızlı ulaşır.
2. Isırmanın şiddeti.
3. Isırık ile alınan virüs miktarı.
Hasta köpeklerin büyük bir çoğunluğu, merkezi sinir sistemi bozukluğu belirtileri gösterir. En sık görülen belirtiler, ani ve şiddetli davranış değişiklikleri ve zamanla kötüleşen açıklanamayan felçtir.
Davranış değişiklikleri, ani iştah kaybı, endişe veya agresyon belirtileri ve olağan durumlara aşırı tepkiler verme gibi belirtileri içerebilir. Karakteristik olmayan saldırganlık gelişebilir.
Virüs, vücutta ilerledikçe köpeklerde aşırı uyarılma sonucu ortaya çıkan davranışlar meydana gelebilir. Her zamanki hareketler ve sesler köpekleri rahatsız edebilir; saklanma ve saldırganlık davranışları gösterirler. Bu dönemdeki köpekler mümkün olduğunca karanlık ve sessiz ortamlarda zaman geçirmeyi ister. Hastalık ilerledikçe, nöbetler ve kas koordinasyon eksikliği sık görülür.
Köpeklerde kuduzun en iyi bilinen semptomlarından biri ağızda köpürmedir. Bazı köpeklerde sadece aşırı tükürük veya salya artışı görülebilir . Bu, virüsün ilerlediğinin bir işaretidir. Kuduzun son evrelerinde nöbetler ve artan felçler sık görülür. Bu aşamadaki köpekler, özellikle baş ve boğazlarındaki kaslarını kontrol edemezler ve bu da yutmayı zorlaştırır. Sonunda nefes almak mümkün değildir, bu da ölüme yol açar.
Kuduz hastalığında felçler, genellikle boğaz ve çene kaslarının felçleri ile başlar. Alt çenenin sarkması yaygındır. Köpeğin ağzını muayene ederken veya çıplak elle ilaç verirken insanlara bu form bulaşabilir. Felç tüm vücutta ilerler ve ölüm birkaç saat içinde gerçekleşir.
Kuduz olan bir köpeğin maalesef bir tedavisi yoktur. Köpeklerde kuduz şüphesi olduğunda, köpek karantinaya alınmalı ve kaçması veya birisini yaralaması önlenmelidir.
Kuduz virüsü köpeğin tükürüğüne ulaştığında 10 gün içerisinde klinik belirti gösterecektir. Bu sebeple kuduz şüpheli köpekler başka bir canlıyı ısırdığında hastalığı gelişiminin izlenmesi için 10 gün karantinaya alınır. Veteriner hekiminizin kanunen il hayvan hastalıkları düzenleyici makamlarını bilgilendirmesi gerekir. Bu makamlar, halkı gerektiği gibi korumak için gerekli adımları belirleyecektir.
Kuduz zoonoz yani hayvanlardan insanlara bulaşabilen bir hastalıktır. Bu bulaşma ısırık ya da insandaki yaralı bir bölgenin kuduz bir köpek tarafından yalanması ile gerçekleşir. Kuduz hastalığı köpeklerde olduğu gibi insanlar için de ölümcül bir hastalık olduğundan böyle bir şüphe varsa hemen veteriner hekiminize ve insan hastanesine gitmelisiniz.
2018 yılında Dünya Sağlık Örgütü yeni bir kuduz aşısı ve maruziyet sonrası tavsiye yayınladı. Isırılmış ve daha önce kuduz aşısı olmamış kişilere derhal immünoglobulin (antikor) testi yapılmalı ve ardından bir dizi aşı yapılmalıdır.
Köpeklerde kuduzun tedavisi olmasa da uygun bir aşı programıyla bu hastalığı %100’e yakın önlemek mümkündür. Kuduz aşısı yavru köpeklerde 12 haftalıktan sonra tek doz olarak uygulanmalıdır. Bu aşıyı uygulamadan önce dikkat edilmesi gereken bir önceki aşıyla arasında en az iki hafta bulunmasıdır. Yavru köepeklerde kuduz aşısı uygulamasından bir yıl sonra hatırlatma dozu uygulanmalıdır. Hatırlatma dozunun ardından uygulanan aşının markasına göre 3 yıl ya da 1 yıl kadar koruyuculuk sağlar.
Kuduz aşısı ülkemizde yasal zorunluluk olduğundan her yıl uygulanır. Kuduz ve köpeklerde yapılması gereken diğer zorunlu aşılarla ilgili bilgi almak Köpeklerde Güncel Aşı Takvimi yazımızı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
Şüpheli bir köpek görürseniz mutlaka önce yetkilileri arayın. Köpeği kendiniz yakalamaya çalışmayın. Bunun yerine mesafenizi koruyun, yakındaki diğer insanları da uyarın ve yetkilileri bekleyin.
Böyle bir durumda mutlaka veteriner hekiminize gidin. Yolda eldiven kullanarak yarayı sabunlu su ya da varsa batikon gibi çözeltilerle temizlemeye çalışabilirsiniz. Veteriner hekiminiz köpeğinizin aşı durumuna ve yarasına bakarak bir tedavi oluşturacaktır
Hemen yakınlardaki bir sağlık kuruluşuna gidin ve ısırığı sabun ve suyla iyice yıkayın ve varsa iyot veya etanol gibi bir dezenfektanlar kullanın. Köpeğin nasıl göründüğünü ve nerede gördüğünüzü hatırlayın, böylece yakalanması için yetkililere bilgi verebilirsiniz.
Aşı fiyatları şehirden şehire veteriner hekimler odasının belirlediği taban fiyat tarifesine göre değişmektedir. Büyük şehirlerdeki ortalama kuduz aşısı taban fiyatı 180 TL’dir.
Evet bütün köpekler aşısı olmadığı sürece, ırk ve yaş fark etmeksizin kuduz olabilir. Ancak bu hastalığa yakalanmaları için kuduz bir hayvan tarafından ısırılması gerekir.
Hayvan tarafından ısırılan bireyler, kuduz ihtimali haricinde de mutlaka tıbbi yardım almalıdır. Isırılmadan hemen sonra ise yara sabun ve bol miktarda su ile nazikçe yıkanmalıdır. Bu virüsün temizlenmesine yardımcı olabilir.
Isırılma sonrası alınan yardım sürecinde doktor bireye durum hakkında, kendisini ısıran hayvanın türünün ne olduğu, vahşi ya da evcil olup olmadığı, evcil ise kime ait olduğu, aşılarının tam olup olmadığı, ısırılmadan önce hayvanın davranışlarını, hayvanın kışkırtılmadan mı ısırdığını ve hayvanın ısırmadan sonra yakalanıp yakalanmadığını anlamak için çeşitli sorular soracaktır.
Bazı vakalarda kuduz aşısı serisine başlamadan önce veya aşı serisi sürecinde bireyi ısıran hayvanın kuduz olup olmadığını belirlemek mümkündür. Bu sayede hayvanın sağlıklı olduğunun belirlenmesi, kuduz aşısına devam etme ihtiyacını ortadan kaldırabilir. konuyla alakalı acıbadem hastanesinin yazısından yararlanabilirsiniz.
Makaleniz açıklayıcı yararlı anlaşılır olmuş ellerinize sağlık