Kediler hakkında duyduğunuz “gerçeklerin” pek çoğunun gerçekten doğru olmadığını öğrendiğinizde şaşıracaksınız. Kediler hakkında anlatılagelen efsanelere ve hangi kaynaktan olduğu bilinmeyen yanlış bilgilere kanmayın. Sizler için hazırladığım listeyle aslında doğru bildiğiniz her şeyin birer yanlış olduğunu anlayacaksınız! Hatta kedilere bakış açınız bile değişecek… İşte karşınızda kediler hakkında doğru bilinen yanlışlar! Hem de 16 adet…
İçindekiler
Kediler genellikle bir düşüşten sonra ayağa kalkarlar ve genelde bir yaralanma yaşamazlar. Resmi olmayan kayıtlara göre New York City’de bir kedi 18 katlı bir binadan düşmüş ve ayağa kalkmayı başarmıştır. Kediler yüksek bir yerden ilk düşüşlerinde kurtulabilse de ciddi yaralanmalara maruz kalabileceği için açık pencere ve balkonlara kesinlikle dikkat etmemiz gerekir.
Kedilerde en ciddi yaralanmaların bazıları, genellikle 10 ila 12 metre yükseklikten düşüşte meydana gelir. Bu şaşılası bir durum olsa da istatistikler bunu gösteriyor. Kedilerin nasıl ayağa kalkmayı başardıkları ve neden yüksek yerlere göre daha kısa mesafelerden düştüklerinde yaralandıkları henüz net olarak bilmiyor.
Kedilerin pek çoğu süt içmekten hoşlanır; fakat gün içerisinde yeterli besinini alan bir kedinin süte ihtiyacı kalmaz. Bununla birlikte, çok fazla süt içmek kedilerle ishale neden olacaktır. Kediniz sütü çok seviyorsa belli aralıklarla az miktarda içmesine izin verebilir, sütün içine bir miktar su katıp, karıştırabilirsiniz. Böylece ishal gibi bir sorunun önüne geçmiş olursunuz.
Evde beslenen ve dışarı çıkmayan kedilerin parazit kapmayacağı ve hasta olmayacağı çoğu kişinin doğru bildiği önemli bir yanlıştan ibarettir. Kediniz evden çıkmaması, sizin de sürekli evde olduğunuz anlamına gelmez. Dışarıdayken pek çok mikroba maruz kalabilir; ayakkabılarınız, giysileriniz hatta ellerinizle getirdiğiniz mikroorganizmalar ile kedinizin hastalık kapmasına istemeden de olsa sebep olabilirsiniz.
Evinizde bir başka hayvan daha varsa ve tuvalet için aynı kumu kullanıyorlarsa, birbirlerinin dışkılarından da hastalık kapabilirler. Dolayısıyla kedinizin evden çıkmadığı için hastalanmayacağı düşüncesinden hemen kurtulun! Kedinizi rutin kontrolleri için veterinerinize götürmeyi unutmayın.
Kediler, diğer evcil hayvanların yanı sıra köpeklerle de sevgi dolu ilişkiler kurabilen canlılardır. Üstte gördüğünüz fotoğraf, kedilerin köpeklerle sevgi dolu bağ kurabildiklerinin görsel kanıtıdır. Dolayısıyla kediler ve köpeklerin ebedi düşman oldukları yalnızca bir yanılgıdan ibarettir.
Bu kedilerle ilgili öne sürülen en büyük yanlışlardan biridir. Hamile kadınların kedilerden uzak durması gerektiği söylenir. Halbuki buna gerek yoktur. Bazı kedilerde toksoplazma denilen bir parazit bulunur. Bu parazit normal bir insanda vücudunda herhangi bir belirti göstermezken, hamile kadınların karnındaki bebeklere ciddi zararlar verebilir. Hamile bir kadının bu paraziti kapmasının tek yolu kedi dışkısına dokunmaktır.
Dolayısıyla dışkıya dokunmadığı sürece herhangi bir parazit kapması söz konusu değildir. Kedi kumunu temizleme görevi ailenin başka bir üyesine verilirse, hamile kadınlar da kedileriyle beraber mutlu hayatlarına devam edebilirler. Bununla birlikte her kedide bu parazitler bulunur diye bir şey söz konusu değildir. Çiğ et yemeyen ve dışarı çıkarılmayan ev kedilerinin büyük bir çoğunluğunda bu parazitlere rastlamak oldukça zordur.
İç mekanlarda, hatta apartman dairelerinde büyüyen kediler, iyi bakıldıklarında ve ilgi gördüklerinde yaşantılarından son derece memnun olurlar. Eğer isterseniz onları arada dışarı çıkararak temiz hava ve güneş ışığı almalarını sağlayabilirsiniz.
Ki bazı kediler dışarı çıkmaktan da pek hoşlanmaz. Kimi kedilerin yapıları yalnızca evde yaşamak için müsaittir. Ayrıca kedinize bol miktarda oyuncak verdiğiniz sürece ne kadar mutlu olabildiğini görürsünüz.
Evcil kediler hakkında daha fazla bilgi almak için mutlaka okuyun: Neden kedi sahiplenmeliyim? Kedi sahiplenmek için 22 neden!
Birkaç yıl önce ortaya atılan VAS ile ilgili korku, bazı insanları kedilerini herhangi bir aşı yaptırmamaya kadar itmiştir. VAS, aşıyla ilişkili sarkom veya kedi enjeksiyon bölgesi sarkomu, kedilerde bulunan ve bazı aşılara bağlı olan bir tür habis tümördür. VAS sendromu bir komisyon tarafından incelenmiş ve genel kanaat tüm kedilerin aşı olması gerektiği yönündedir.
Hatta ara sıra da olsa dışarı çıkıp dolaşan kedilerin ek aşı olmaları da önem arz etmektedir. Dolayısıyla veterinerde rutin işlemlerinizi yaptırdığınız esnada kedinizin ne sıklıkla dışarı çıkıp, dolaştığınızı belirtmeniz gerekir.
Yaşlarına, fiziksel durumlarına ve bilinen tıbbi sorunlarına bağlı olarak, çoğu kedinin acil durumları da dahil olmak üzere her yıl en az 3 – 4 kez veterinerini görmesi gerekmektedir. Ayrıca kedinizin rutinini takvimsel olarak takip etmeniz; onu ne zaman kliniğe götüreceğinizi bilmeniz açısından önemlidir.
Bu da kedilerle ilgili doğru bilinen en büyük yanlışlardan biridir. Kedilerdeki bazı parazitlerin insanlara da bulaşması tabi ki söz konusu olabilir. Lakin bu sadece kediyle temas etmekle olacak bir durum değildir. Söz konusu parazitler, yalnızca kedi dışkısı ile temas edilmesi halinde bulaşır.
Dolayısıyla kedinizin dışkısıyla çıplak elle birebir temas etmediğiniz sürece parazitler size bulaşmayacaktır. Buna ek olarak evde beslediğiniz kedinizi sık sık veterinere götürüp iç – dış parazit aşılarını yaptıracağınız için bu hususta herhangi bir sorun yaşamazsınız.
Bu kesinlikle yanlış bir bilgidir. Zira kedilerin kendilerini yalamalarının tek nedeni temizlenmektir. Ve hatta kedilerin yaralarını yalaması, söz konusu yaranın iyileşme süresinin gecikmesine sebep olacaktır.
İYE, idrar yolu enfeksiyonu anlamına gelir ve bunun kısırlaştırılmış erkek kedilerde daha fazla görüldüğü yanlış bir sanıdır. Bir çalışma, bazı ürolitler (kristaller) için en büyük risk grubunun 10 ila 15 yaşındaki kısırlaştırılmış erkek kediler olduğunu öne sürmüştür.
Fakat oranlandığında, kısırlaştırılmamış bir erkek kedide, kısırlaştırılmış bir erkek kediye göre enfeksiyon riski daha fazladır. Dolayısıyla kedileri kısırlaştırma seçeneği, her zaman daha doğrudur.
Kedilerin kısırlaştırmasıyla ile ilgili daha fazla bilgi almak için kesinlikle okumalısınız: Kedilerin erken kısırlaştırılmasının önemi ve gereklilikleri
Kedilerin bıyıkları vücutlarının ayrılmaz bir parçasıdır ve onların bir duyu organı gibidir. Fakat bununla birlikte dengelerini sağlama konusuna herhangi bir katkı sağlamamaktadır.
Bu kedilerle ilgili en yaygın kanı ve maalesef doğru bilinen en büyük yanlıştır. Kediler asla nankör hayvanlar değillerdir. Aslına bakarsanız insanlara göre çok daha vefalı oldukları söylenebilir. Kediler sahipleriyle, derin bağlar kurabilirler ve bu yüzden çoğumuz onları sadece “evcil hayvan” olarak değil; aile üyeleri olarak görüyoruz.
Hatta hastanelerde sahiplerinin başında bekleyen kedilere de şahit olduk. Nankörlük bunun neresinde? Kediler gerçekten çok sevgi dolu yaratıklardır ve bizimle olan bağları gerçekten sonsuz ve karşılıksızdır.
Kedilerle ilgili doğru olmayan tamamen yanlış bir efsanedir. Kediler, bebeklik döneminden itibaren insanların dostu olabilmektedir. Ve hatta bebeklerin gelişimlerinde büyük bir rol oynayabilmektedir. Evcil hayvanlar, bebek ve çocuk psikolojisinde oldukça pozitif bir role sahiptir.
Dolayısıyla çocuğunuzun ilk arkadaşının bir kedi olması harika bir şeydir. Eğer kedinizi düzenli olarak veterinere götürüyor ve aşılarını rutin olarak yaptırıyorsanız, bebeğiniz ile kedinizi, beraber harika vakit geçirmeleri için gönül rahatlığıyla bir arada tutabilirsiniz.
Kedi tüyünün insan organlarında kiste neden olacağı fazlasıyla yaygın bir kanıdır. Fakat kedi tüylerinin insanların iç organlarında kist yapacağı düşüncesi aslında yanlıştır. Evinizde beslediğiniz kedinizin bakımını ve sağlık kontrollerini düzenli bir şekilde yaptırıyor ve iç – dış parazit aşılarını rutin olarak takip ediyorsanız kedinizin tüylerin korkmanıza hiç gerek yoktur.
Zira asla size ve organlarınıza zarar vermeyeceklerdir. Eğer kedinize iyi bakmıyor ve sağlığına dikkat etmiyorsanız, tüylerde bulunan parazitler nedeniyle sağlık problemleri yaşayabilirsiniz.
Bu bir kedi için hem psikolojik hem de fizyolojik anlamda yanlış bir durumdur. Gerçek şu ki, bazı insanlar sadece kedilerini yavrulatmak ve hatta bu yavru kedileri bakımı zor olduğunu düşündükleri için satmak isterler. Bunu haklı göstermek için de her türlü bahaneyi kullanırlar.
Oysaki dişi kedinizi kısırlaştırdığınız takdirde, rahim kanserini, meme kanserini, yumurtalık kistlerini ve ölü doğum ve kusurlu yavru kediler gibi hamilelik komplikasyonlarının her birini önlemiş olacaksınız.
Kedilerim hamilelik süreçleri hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için bir göz atın: Kediniz hamile mi? Kedilerde hamilelik belirtileri nelerdir? – Kediler nasıl doğum yapar? Doğum anında yapılması gerekenler
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar