Kedilerde rahim iltihabı, diğer rahmi olan canlılar gibi özellikle kısırlaştırılmamış kedileri etkileyen önemli bir sağlık problemidir. Tedavi edilmediği taktirde ölümcül olabilir. Bu nedenle kedi sahiplerinin evcil hayvanlarına sorun yaratmadan enfeksiyonun belirtilerini, nasıl önleyeceklerini ve tedavi edeceklerini bilmeleri son derece önemlidir.
İçindekiler
Pyometra, bir kedinin rahminde oluşan bakteriyel bir enfeksiyon türüdür. Enfeksiyonlar, cinsel olarak sağlam olan dişi kedilerde kızgınlık döneminin ardından ortaya çıkar.
Pyometra olarak da adlandırılan kedilerde rahim iltihabı, kısırlaştırılmamış dişi kedilerde sıklıkla görülen son derece ciddi bir enfeksiyondur. Kısırlaştırılmış kedilerin rahmi ya da yumurtalıkları alındığından, kısır bir kedinin pyometraya sahip olması mümkün değildir. Kısırlaştırılmış kedilerde çok nadir de olsa görülen rahim iltihabına güdük pyometra denir.
Güdük pyometraya ek olarak sıklıkla görülen iki tip rahim iltihabı türü vardır: açık ve kapalı. Bazı durumlarda semptomların fark edilmesi kolay iken, bazılarında ise gözden kaçırmak kolay olabilir. Her iki pyometra türü de ölümcül olabileceği için semptomları fark ettiğiniz anda kedinizi bir veterinere götürmeniz gereklidir.
Bazı kedilerin hiçbir belirti göstermiyor oluşu kedi sahiplerinin daha uyanık olması gerekli kılıyor. Bu nedenle kedi sahipleri için pyometra belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak çok önemlidir ve kedi sahibi herhangi bir pyometra belirtisi gözlemlediği anda kedisini hemen veterinere götürmesi gerekebilir. Kedilerde rahim iltihabı belirtileri şunları içerebilir:
Kedinizin açık veya kapalı bir pyometraya sahip olmasına bağlı olarak, enfeksiyonun belirtileri değişebilir. Açık pyometralarda vajinal akıntı ve vajinal açıklığın yalanması en sık görülen belirtilerdir. Vajinal akıntı kuyruğun altındaki deride, saçta, kedinin yattığı yerde ya da mobilyalarda görülebilir. İdrarda kan ve kum kabının dışına idrar yapma, artan susuzluk ve sık idrara çıkma gibi belirtiler de görülebilir. Bunun yanı sıra ateş, uyuşukluk, depresyon ve anoreksiya gibi belirtiler de açık pyometrada görülebilir.
Kapalı pyometra durumlarında ise açıkta bir akıntı yoktur. Enfeksiyon ve irin uterusta büyüyerek karnın şişmesine neden olur. Bu da kedinin kendisini çok hasta hissetmesine neden olur. Bu kedilerde de sıklıkla uyuşukluk, iştahta azalma ve hatta kusma gibi belirtiler gözlemlenir. Kapalı pyometrada, hastalık daha ileri boyuta geldiğinde rahim yırtılabilir ve peritonite neden olabilir.
Kedilerde rahim iltihabı, kedilerin kızgınlık dönemlerinden sonra ortaya çıkan bir problemdir. Bu dönemlerde çiftleşmenin gerçekleşmesi ve spermin rahmin içine girebilmesi için rahim ağzı açılır. Ancak bazen kedinin vajinal yolunda bulunan bakteriler ısı döngüsü sırasındaki açılmadan faydalanarak rahme girer. Bakteriler bir süre sonra enfeksiyona neden olabilir ve irin gelişir. Hamilelik esnasında kalınlaşan rahim astarının tekrar eski haline dönmemesi neticesinde, bakterilerin büyümesi ve enfeksiyonun ortaya çıkması için ideal bir ortam yaratır.
Cinsel olgunluğa erişmiş ve rahmi olan her canlı risk altında olmasına karşın, kesinlikle rahim iltihabına yakalanacağı söylenemez. Bununla birlikte birkaç kızgınlık döneminden sonra kalınlaşmış rahim astarı olan yaşlı kediler ve kist vs. gibi sebeplerden dolayı normalden daha kalın rahim astarına sahip olan kedilerin daha riskli bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni vücudun, sağlıklı, normal bir uterus gibi enfeksiyonlarla yeterli düzeyde mücadele edip kurtulamayacak olmasıdır. Aynı zamanda başka hastalıkların tedavisi için progesteron bazlı ilaçlar kullanan kedilerde de rahim iltihabı görülme ihtimali daha fazla olmaktadır.
Birçok hastalıkta olduğu gibi kedilerde rahim iltihabının teşhisi için de veterineriniz öncelikle sizin gözlemlerinizi alacak ve kedinin sağlık geçmişini inceleyecektir. Sonrasında da detaylı bir şekilde kedinin fiziki muayenesini gerçekleştirecektir. Fiziki muayenede ilk olarak vajinal akıntı aranacaktır ve bunun dışındaki herhangi bir belirti gözlemlenmeyebilir. Vajinal akıntı veya şişmiş bir karın olan kedilerde artan su miktarı da varsa pyometrada şüphelenilir. Vajinal akıntı açık pyometranın hızlı bir şekilde teşhis edilmesinde en önemli belirtidir. Buna karşın kapalı pyometrada iltihap, kapalı serviks tarafından rahim içinde tutulduğundan vajinal akıntı gözlenmez.
Eğer kedinin kısırlaştırıldığına dair kesin bir kanıt bulunmuyorsa gerekli testler yapılarak kedinin kısır olup olmadığı netleştirilir. Sonrasında ise enfeksiyonun ve anormal uterus belirtilerini gözlemlemek için kan testleri, vajinal sitoloji ile röntgen veya ultrason gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Kan testlerinde beyaz kan hücrelerinin ve belirli proteinlerin sayısının yükseldiği görülürse, vajinal sitolojide bakteri ya da beyaz kan hücresine rastlanırsa, görüntüleme tekniklerinde uterusta anormallikler tespit edilirse rahim iltihabı (pyometra) teşhisi konur. Bu testler veteriner kliniklerinde hızlı bir şekilde gerçekleştirilen yöntemlerdir.
Görüntüleme yöntemleri daha çok kapalı pyometranın tespitinde etkili olmaktadır. Açık servikste akıntı dışarıya yönlendirildiği için uterusta ve karın bölgesinde anormallik gözlenme ihtimali çok düşmektedir. Ultrason muayenesi ise kapalı pyometrada anormal büyümüş bir rahmi normal hamilelikten ayırmak için çok etkili bir yöntemdir.
Kedilerde pyometra tedavisi için çoğunlukla tercih edilen yöntem enfekte edilen rahim ve yumurtalıkların ameliyatla alınmasıdır. Kedinin üreme organının alınması demek aslında kedinizin kısırlaştırılması anlamına gelmektedir. Ancak pyometra ameliyatı normal bir kısırlaştırma operasyonuna göre daha karmaşıktır. Çoğu kedi iltihaplanmanın ileri safhasında veterinere getirildiğinden dolayı operasyon daha zorlu bir hal almaktadır. Bu ameliyat sonrası kedinin uzun bir süre hastanede kontrol ve tedavi altında tutulmasını da gerektirebilmektedir.
Ameliyattan önce ve sonra kedinizin durumunu stabilize hale getirmek için intravenöz sıvı takviyesi yapılacaktır. Bunun yanı sıra enfeksiyonlardan kurtulmasına ve ağrılarının azalmasına yardımcı olmak amacıyla genellikle ameliyattan iki hafta sonra antibiyotikler ve ağrı kesici ilaçlar reçete edilir. Antibiyotikler enfeksiyonun vücudun diğer bölgelerine yayılmasını önlemek için de çok önemlidir.
Kedilerin ameliyat sonrasındaki iyileşme süreci 6 hafta ile dört ay kadar sürer. Bu süre kedi içinde günlük yaşamına dönecek duruma gelir. Kedinin ameliyat sonrasındaki ilk bir hafta boyunca hareketlerinin kısıtlanması daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayacaktır.
Kedisinin üremesini isteme vs. gibi bazı gerekçelerle kedi sahipleri kedilerine cerrahi müdahale edilmesini istemeyebilir. Bu durumda veteriner kısırlaştırmaya alternatif bir tedavi yöntemi sunabilir. Ameliyat yerine en çok tercih edilen yöntem, uterusun kasılmasına ve serviksin açılmasına neden olan hormonların uygulanmasıdır. Böylece irinin uterustan dışarı atılması amaçlanmaktadır.
Pyomtera tedavisinde ilaç tedavisi şeklinde uygulanan tıbbi yöntemin başarı oranı oldukça değişken olabilmektedir. Aynı zamanda önemli riskler vardır ve potansiyel uzun vadeli komplikasyonlar görülebilir. Prostaglandinler ilaç tedavisinde yaygın olarak tercih edilir ve kandaki progesteron seviyesini düşüren, gevşeyip serviksi açan ve rahmin kasılmasına neden olarak bakteri ve irinin dışarı atılmasına neden olan bir hormon grubudur. Hastalığın tedavisi için alternatif bir yöntem olarak kullanılsa da her zaman başarılı olamaz. Bu uygulama sırasında bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gerekir:
Kediniz, uterus yırtılmadan ya da enfeksiyon vücudun çeşitli yerlerine yayılmadan önce tedavi gördüğü sürece, rahim iltihabından tamamen kurtulma şansına sahiptir. Ancak bunun için tedaviden önce fark ettiğiniz semptomların tekrar ortaya çıkmadığından emin olmak çok önemlidir. Bunun için tedavi sonrasında kedinizi çok yakından izlemeniz gerekecektir.
Erken tedavinin uygulandığı vakalarda kedilerin yaklaşık %90’ından fazlasında prognozun iyi olduğu ve kedilerin rahim iltihabından kurtulduğu gözlenmiştir. Rahmin yırtıldığı durumlarda ise prognoz daha kötüdür ve kedilerin yaklaşık %50’si hayatta kalmayı başaramaz.
İltihabın iyileşmesi noktasında veterinerinizin vermiş olduğu talimatları dikkatli bir şekilde uyguladığınızdan ve tüm ilaçları gerektiği gibi kedinize verdiğinizden emin olmanız çok önemlidir. Tek bir antibiyotiği kaçırmanızın bile kedinizin sağlığı açısından büyük bir gerilemeye neden olabileceğini bilmeniz gerekiyor.
Eğer kediniz ameliyatla tedavi edildiyse, yaralarının çok temiz tutulması gerekiyor. Aksi halde kesiklerden bakterilerin girerek hastalığın nüksetmesine neden olabilir. Bir süre sonra kedinizi kontrolü ve dikişlerinin alınması için mutlaka veterinere getirmeniz gerekecektir. Kediniz ameliyat olmasa dahi rahim bölgesindeki iltihaplanmanın gerektiği gibi iyileşip iyileşmediğinin görülebilmesi çok önemlidir. Bunun için de mutlaka veteriner tarafından görülmesi gereklidir.
Hormonal değişikliklere bağlı ikincil bir enfeksiyon olarak kedilerde rahim iltihabının bulaşıcı olmadığını söyleyebiliriz.
Kedilerde rahim iltihabının en iyi ve tek çözümü kedinizin kısırlaştırılmasıdır. Bu operasyon neticesinde kedinin rahmi ve yumurtalığı alındığından kedinin bir kızgınlık dönemine girmesinin önüne geçilmiş olur. Kızgınlık döneminde yumurtalıklardan salgılanan hormonlar ya da enfekte olmak için bir uterusun olmaması bir kedinin pyometra olmasının önüne geçilmesini sağlar.
Kısırlaştırılmamış kedilerde ise kedinin kızgınlık döngüsünün çok iyi takip edilmesi önemlidir. Kedinin kızgınlık dönemlerinde temizliğine çok daha fazla özen göstermeliniz. Tuvaletinin ve diğer yaşam alanlarının temizliğine dikkat edilmelidir. Kedilerde rahim iltihabı çok riskli bir durum olduğundan tedaviden önce hastalığın önlenmesi çok önemlidir.
Kedilerde rahim iltihabı hayati riski çok yüksek olan bir sağlık sorunudur. Kediler kızgınlık döneminden yaklaşık bir ay sonra hastalığa yakalanabilir. Bu nedenle bu zaman zarfında kedinizi çok iyi gözlemlemelisiniz. Başta vajinada akıntı olmak üzere kedinizde yolunda gitmeyen bir şeyler sezmeniz ve hastalık belirtilerini fark etmeniz durumunda vakit kaybetmeden veterinere gitmeniz gereklidir.
Pyometra, kısırlaştırılmamış dişi kedilerin rahim bölgesinde görülen bir enfeksiyon türüdür. Bu nedenle erkek kedilerde görülme gibi bir durum söz konusu değildir.
Yaşlı kedilerin rahim astarının kalınlaşması nedeniyle bakteriler için bu kediler daha fazla risk barındırır. Bunun yanı sıra birkaç defa kızgınlık döngüsü yaşamış kedilerde de rahim astarının incelmesi zorlaştığından onlar da riskli grupta yer alır. Progesteron bazlı ilaçlar kullanan kedilerde de rahim iltihabı olma ihtimali daha yüksektir. Aynı zamanda uzun yıllar boyunca kızgınlık dönemine girip hamile kalmayan kedilerin rahim duvarında bu hastalığa karşı bir zayıflı başlar ve bu kedilerde de rahim iltihabı görülme ihtimali artar.
Tedavi edilmeyen bir vakanın kendiliğinden iyileşme olasılığı yok denecek kadar azdır. Hızlı bir şekilde tedavi edilmeyen vakalarda bakterilerin toksik etkilerinin ölümcül sonuçlar doğurması çok yüksek ihtimaldir.
Rahim iltihabı, henüz cinsel açıdan bozulmamış genç kedilerle orta yaşlı kedilerde görülebilir. Kızgınlık dönemi sonrasında 2 ile 8 hafta içinde ortaya çıkabilir. Bununla birlikte birkaç defa kızgınlık dönemine girmiş yaşlı kedilerde kalınlaşan rahim astarı eski haline dönemediği için en fazla bu grupta görülür.
İltihaplanma vücutta kaldığı taktirde kedi için oldukça ağrılı bir süreç olacaktır.
Dişi kedilerin yaklaşık %25’inde rahim iltihabı görülebilmektedir.
Pyometra sığırlarda, köpeklerde ve kedilerde sıklıkla görülen bir durumdur. Mantıken rahmi olan her canlı görülme ihtimali olsa da insanlarda son derece nadir olarak görülen bir durumdur.
Açık bir pyometrada kedi ya da köpeğin vajinasından gelen akıntının rengi sarı, yeşil, kırmızı ya da kahverengi olabilir ve yoğun bir akıntı görülür.
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar