Damak yarığı, damağın düzgün bir şekilde birleşmemesi sonucu ortaya çıkan bir gelişim bozukluğudur. Bu durumda ağız içi ile nazal-sinüs boşluğu arasında bir açıklık oluşur. Damak yarığı, damağın sert kemik kısmında olabileceği gibi, yutmayı destekleyen yumuşak ve esnek bölümde de görülebilmektedir. Bazı kedilerde ise her iki kısmı da etkileyebiliyor.
Bu bozukluk anne karnında gelişiyor ve genellikle doğumda veya doğumdan kısa bir süre sonra belirgin hale geliyor. Tedavi edilmediğinde ise, yavru kedilerin hayatta kalma şansı oldukça düşüktür.
Kedilerde damak yarığı neyse ki ameliyatla düzeltilebilen bir durumdur. Tedavi planlamasında yarığın uzantısı, durumu ve büyüklüğü gibi faktörlere bakılıyor.
Bu yazımızda, kedilerde damak yarığı belirtileri, nedenleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgi bulabilirsiniz.
İçindekiler
Kedilerde damak yarığı, genellikle doğuştan gelen bir durum olup, her 1000 kedi yavrusundan yaklaşık 1-2’sinde görülmektedir. Bu durum, damakta oluşan bir açıklık olarak tanımlanıyor ve yavru kedilerin beslenmesini zorlaştırabilmektedir. Damak yarığının görülme sıklığı, bazı kedi ırklarında genetik faktörlere bağlı olarak artabilir. Örneğin, Siyam kedilerinde bu durum daha yaygındır. Kedilerde damak yarığının erken teşhisi ve tedavisi, yavrunun sağlıklı bir şekilde büyümesi için önemlidir. Eğer bir kedi yavrusunda süt içerken burundan sıvı gelmesi veya beslenme sırasında zorlanma gibi belirtiler fark ederseniz, bir veteriner hekimden hemen yardım almanızı öneririz.
Kedilerde damak yarığı, doğuştan gelen bir anormallik olup genetik faktörler, hamilelik sırasında annenin maruz kaldığı enfeksiyonlar veya beslenme eksiklikleri nedeniyle oluşabilmektedir. Bu durum, yavru kedilerde beslenme zorluğu ve solunum problemlerine yol açabiliyor.
Kedilerde damak yarığı, doğumdan itibaren görülen bir durum olup, genetik faktörler bu anomalinin başlıca nedenlerindendir. Damak yarığı, üst damağın tamamen kapanmaması sonucu ortaya çıkıyor ve bu da kedilerin beslenmesini ve nefes almasını zorlaştırabiliyor. Genetik olarak bu durum, kedilerin ebeveynlerinden kalıtım yoluyla geçen hatalı genlerin bir sonucu olabilmektedir. Özellikle bazı kedi ırklarında, bu tür genetik yatkınlıklar daha da yaygındır.
Buna ek olarak, anne kedinin hamilelik döneminde maruz kaldığı çevresel faktörler de genetik olarak hassas yavrularda damak yarığı riskini artırabilmektedir. Örneğin, hamilelik sırasında alınan bazı ilaçlar veya beslenme yetersizlikleri bu durumu tetikleyebilir.
Özellikle gebelik sırasında anne kediyi etkileyen çeşitli faktörler, yavrunun damak yarığı ile doğmasına yol açabiliyor. Sigara dumanı, kimyasal maddeler ve bazı ilaçların kullanımı da bu durumu tetikleyebilmektedir. Beslenme eksiklikleri veya kötü beslenme alışkanlıkları da risk faktörleri arasında yer almaktadır.
Ayrıca, hamilelik sırasında anne kediyi etkileyen enfeksiyonlar veya stres de damak yarığı oluşumunu artırabilmektedir. Veteriner hekimler, bu tür risk faktörlerini azaltmak için hamile kedilerin sağlığına dikkat etmeyi ve çevresel zararlı maddelerden kaçınmayı önermektedir.
Damak yarığı gözle görülebilir olduğundan teşhis sürecinde belirtileri anlamak önemli, çünkü bu belirtiler erken fark edilmesine yardımcı olabiliyor ve tedavi planlamasında da önemli bir rol oynuyor. Bu belirtiler arasında hapşırma, öksürme, burun akıntısı, süt emmede güçlük, beslenirken burundan süt gelmesi gibi durumlar bulunmaktadır. Ayrıca nefes almada zorlanma, kilo kaybı, yavaş büyüme, iştah kaybı, kronik sinüs enfeksiyonu ve aspirasyon pnömonisi de sık görülen belirtiler arasındadır.
Damak yarığı genellikle genetik bir rahatsızlıktır ve bazı kedi ırklarında daha sık görülme eğilimindedir, örneğin Siyam, İran ve Savannah ırklarında. Ayrıca dişi kedilerde erkek kedilere kıyasla daha sık görülebilmektedir. Hamile kedinin maruz kaldığı kimyasallar, kullandığı ilaçlar, kortizon tedavisi veya aşırı A ve D vitamini alımı embriyoda damak yarığına neden olabilmektedir.
Yavru kediler doğduktan sonra, gelişimlerini kontrol etmek için ağız içlerine bakılması önemlidir. Ancak, doğumdan hemen sonra damak yarığı her zaman fark edilemeyebilir, bu nedenle yavrunun beslenme sorunları yaşamaması için dikkatli olunmalıdır. Yavru kedi annesini emerken burnundan sütlü baloncuk çıkması, damak yarığı belirtisi olabilir. Damak yarığı tespit edilirse, veteriner hekime başvurulmalıdır; aksi takdirde pnömoni gibi komplikasyonlar görülebilir ve yavru kedi yaşamını yitirebilir.
Veteriner hekim, teşhis için kediyi fiziksel olarak muayene eder. Damağın ön kısmında meydana gelen deformiteler kolayca görülebilirken, ağzın arka kısmındaki problemler daha zor teşhis edilebilir. Tam bir değerlendirme için kedinin anestezi altında olması gerekebilir. Ayrıca, pnömoni olup olmadığını kontrol etmek için röntgen çekimi yapılması da önemlidir. Veteriner ayrıca, damak yarığı dışında başka hastalıklar veya kalp anomalileri olup olmadığını da kontrol edecektir.
Kedilerde damak rahatsızlıkları genetik olarak aktarılabilir. Akrabalık ilişkileri ve coğrafi faktörler, kedilerde damak hastalıklarının yayılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bugünün şartlarında, damak yarığının en sık görüldüğü kedi cinsleri şunlardır:
Bu güzel kedilerin her biri, benzer sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliyor. Dolayısıyla, bir kedi edinmeyi düşünüyorsanız veya mevcut kedileriniz varsa, yavruların ağız sağlığını doğuştan itibaren düzenli olarak kontrol etmenizi öneririz.
Kedilerde damak yarığı tedavisi için genellikle birden fazla ameliyat gerekebilir. Bu ameliyatlar, yavru kedinin ağız içi boşluğunun yeterince büyümesini beklemeyi gerektirir, bu süre genellikle 3-4 hafta kadar sürmektedir. Damak yarığı ameliyatı oldukça hassas bir işlemdir ve tecrübeli veteriner hekimler tarafından yapılmalıdır. Yarığın büyüklüğüne bağlı olarak ameliyatın karmaşıklığı artabilir; bazı durumlarda doku nakli veya ağız içi cihazlar gerekebilir.
Ameliyat sonrasında yarığın tekrar açılma riski olduğu için düzenli kontroller önemlidir. Damak yarığı olan kedilerde beslenme sorunları sık görülmektedir; bu nedenle yavru kedi özel bir beslenme programına alınmalıdır. Beslenme tüpü kullanarak mama vermek bu süreçte önemli bir rol oynar ve veteriner hekim tarafından öğretilmesi gereken bir yöntemdir.
Özel beslenme gerektiren kedilerde mama akciğerlere kaçabilir, bu da ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir, hatta hayatı tehdit edebilir. Bu tür durumlarda hemen veteriner hekime başvurmak gerekiyor. Damak yarığı genetik bir bozukluktur, bu nedenle bu tür kedilerin kısırlaştırılması önerilmektedir.
Damak yarığı olan kediler, genellikle daha yumuşak ve sıvı kıvamında yiyecekleri tercih ederler. Veteriner hekiminizin önerdiği özel gıdalar, bu kedilerin ihtiyaç duyduğu besinleri sağlamak için ideal olacaktır. Yumuşak konsistanslı mamalar veya konserve gıdalar, sindirimi kolaylaştırabilir ve besin emilimini artırabilir. Ayrıca, düzenli veteriner kontrolleri ve beslenme planının gözden geçirilmesi, kedinizin sağlığını en üst düzeyde tutmak için de önemlidir.
Damak yarıkları zaman içinde kendiliğinden kapanmaz veya ilaçlarla iyileşmez, bu yüzden doktorunuzun cerrahi müdahale önerisini dikkate almalısınız. Yarığın kapatılmadığı her gün, evcil hayvanınızın hayatı tehlikede olabilir, bu nedenle tedavi sürecini geciktirmemek önemlidir.
Yüksekten düşen kedilerde iç kanama riski oldukça yüksektir. Bu tür durumlarda, iç kanama hayati tehlike arz eder ve veteriner müdahalesi olmadan ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Bakteri veya mantar kaynaklı yaralar için uygun tedavi antimikotik veya antibakteriyel ağız ilaçlarının kullanılması gerektiğini belirtmek gerekir. Ağız yaralarını tedavi etmek için düzenli ağız bakımı yapılması gerekmektedir, bunun için ağız çalkalama suları ve diş macunlarıyla dişlerin fırçalanması önerilmektedir.
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar