Kedilerde Üçüncü Göz Kapağı Neden Belirginleşir?

26 Aralık 2023
211
Kedilerde Üçüncü Göz Kapağı Neden Belirginleşir?

Kedilerde üçüncü göz kapağı, konjonktiva adı verilen ince bir zarın bir parçasıdır ve göz küresinin iç köşesinde bulunur. Bu yapı, göz sağlığının yanı sıra stres, hastalık veya rahatlama gibi duygusal durumları yansıtan önemli bir görsel belirleyicidir. Kedilerde üçüncü göz kapağının belirginleşmesi, genellikle bir sağlık sorununun veya stresin bir belirtisi olarak değerlendirilebilir.

Kedilerde Üçüncü Göz Kapağı Nedir?

Kediler ve diğer birçok memelinin üçüncü bir göz kapağı vardır. Bu zar yüzün merkezine doğru iki gözün de köşesinde bulunur. Üçüncü göz kapağı tipik olarak geri çekilmiştir ve görülmez. Bazı durumlar üçüncü göz kapağının dışarı çıkmasına ve göz küresini kısmen kapatmasına neden olabilir. Bu yapı, göz küresini korumak, temizlemek ve korumak için tasarlanmış ince bir zar veya zar tabakasıdır. Diğer memelilerde olduğu gibi, kedilerin gözleri de çeşitli tehditlere karşı korunmak üzere evrimsel olarak gelişmiştir. Kedinin gözünün iç köşesinde bulunan bu üçüncü göz kapağı, genellikle göz yuvarlağının dışına doğru kayar ve gözün bir kısmını örter. Bu, gözü korumak, temizlemek ve korumak için bir ek katman sağlar. Kedi rahatsız, hasta veya uykulu olduğunda bu üçüncü göz kapağı daha belirgin olabilir.

Kedilerde Üçüncü Göz Kapağının Belirginleşme Nedenleri

Kedinizin üçüncü göz kapaklarını görmek nadir görülen bir durumdur. Çoğu durumda üçüncü göz kapağının ortaya çıkması bir şeylerin ters gittiğinin göstergesidir. Kedilerde üçüncü göz kapağının dışarı çıkmasının birkaç nedeni vardır. Bazıları normal kabul edilirken bazıları sorunludur. Genel olarak kedinizin üçüncü göz kapağının birkaç saatten fazla dışarı çıktığını fark ederseniz veteriner hekiminizle iletişime geçmelisiniz.

Uykusuzluk

Bir kedinin rahat ya da yorgun olduğunu gösteren üçüncü göz kapağının bir kısmının görünmesi, genellikle kedinin duygusal durumunu ve enerji seviyesini yansıtan doğal bir davranıştır. Özellikle kedi uyurken veya uyandıktan hemen sonra, üçüncü göz kapağının yukarıda olması oldukça yaygındır.

Kedi uyurken veya rahatladığında, genellikle göz kapağı yarı kapalı bir konumda olabilir. Bu durum, kedinin rahatladığını ve güvende hissettiğini gösterir. Kedinin uykusundan yeni uyanmışsa, üçüncü göz kapağı genellikle gözün iç köşesinden dışarı doğru kayar. Bu durum, kedinin uyanıklığını ve çevresine dikkatini toplamaya başladığını gösterir. Ancak, kedi tam anlamıyla uyanır uyanmaz üçüncü göz kapağının normale dönmesi beklenir. Eğer bu durum sürekli devam eder veya kedinin davranışında başka belirtilerle birlikte görülürse, veterinerin görüşü alınması önerilir. Bu, kedinin sağlığıyla ilgili bir sorun olabileceğini gösterebilir.

Sedasyon veya Anestezi

Eğer kedinize tıbbi bir işlem için anestezi veya sedasyon uygulanmışsa, bu durum genellikle işlemin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Anestezi veya sedasyon, kedinin kaslarını gevşetir ve genel olarak fiziksel rahatlama sağlar. Bu durum, kedinin üçüncü göz kapağının belirgin şekilde ortaya çıkmasına ve gözünü kısmen kapatmasına neden olabilir.

Kedinin uyanmasının ardından, bu etki birkaç saat sürebilir, ancak zaman içinde yavaş yavaş kaybolmalıdır. Bu süreçte kedinin üçüncü göz kapağı, aşırı fiziksel rahatlama nedeniyle belirgin bir şekilde görülebilir. Bu durum genellikle kedinin normal davranışının bir sonucu olarak kabul edilir ve endişe verici bir durum teşkil etmez.

Önemli olan, bu durumun işlem gününden sonra devam etmemesi ve kedinin normale dönmesidir. Eğer üçüncü göz kapağı belirgin bir şekilde yukarıda kalmaya devam ederse veya kedinin diğer sağlık belirtileri görülürse, veterinerle iletişime geçmek önemlidir. Ancak genellikle bu durum, anestezi veya sedasyonun etkilerinin zamanla azalmasıyla kendiliğinden düzelir.

Konjonktivit

Konjonktiva, göz kapaklarının iç yüzeyini kaplayan ve gözün ön kısmını saran ince ve şeffaf bir mukoza zarıdır. Konjonktivit, bu mukoza zarının iltihaplanması durumunu ifade eder ve bazen “pembe göz” olarak adlandırılır. Bu durum, bir enfeksiyon, alerji, yaralanma veya göz tahrişi gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.

Konjonktivitin belirtileri arasında gözde kızarıklık, sulanma, kaşıntı, şişlik ve ışığa karşı hassasiyet bulunabilir. Ayrıca, konjonktivitin kedilerde üçüncü göz kapağında iltihaplanma ve çıkıntıya neden olması da nadir değildir. Bu durum, genellikle veteriner tarafından yapılan bir muayene ile teşhis edilir.

Tedavi genellikle antibiyotik ve/veya steroid içeren ilaçlı göz damlaları veya merhemleri içerir. Antibiyotikler, enfeksiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olurken, steroidler iltihabı azaltabilir. Veteriner, konjonktivitin altında yatan nedeni belirlemek için gerekli testleri yapabilir ve tedaviyi buna göre ayarlayabilir. Ayrıca, kedinin göz temizliği ve bakımı da tedavinin bir parçası olabilir.

Konjonktivit belirtileri fark edildiğinde veya kedinin gözleriyle ilgili herhangi bir sorun olduğunda, veterinerle iletişime geçmek önemlidir. Profesyonel bir değerlendirme ve uygun tedavi, kediyi rahatlatmak ve göz sağlığını korumak için önemlidir.

Kornea Ülseri

Kornea, gözün şeffaf tabakasıdır ve iris ile gözbebeği dahil olmak üzere gözün ön kısmını kaplar. Kornea ülseri, bu şeffaf tabakada meydana gelen yara veya yırtılma sonucunda oluşan bir durumdur. Bu ülserler, genellikle gözde ağrı, kızarıklık, iltihaplanma ve gözbebeğinin büyüklüğünde değişiklik gibi belirtilere yol açabilir. Ayrıca, kornea ülserleri üçüncü göz kapağının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Kornea ülserleri genellikle göze gelen sıyrık, çizik veya delinme yarası gibi bir travmatik olay sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, tahriş edici veya aşındırıcı maddelerin göze teması da kornea ülserine neden olabilir. Bu durumlar, korneanın normal koruyucu tabakasını zedeler ve enfeksiyon riskini artırır.

Kornea ülserleri, hızla ciddileşebilecek ve veteriner müdahalesi gerektirebilecek acil durumlar arasındadır. Veteriner, genellikle göz damlaları veya merhemlerle tedaviyi içeren bir tedavi planı oluşturur. Bu tedaviler genellikle antibiyotik içerir ve gözdeki iltihabı kontrol altına almayı amaçlar. Ayrıca, kedinin ağızdan alması gereken ilaçlar da tedavi sürecinde önemli olabilir.

Kornea ülseri olan kedilerin durumu ciddi olabilir, bu nedenle belirtileri fark eden sahiplerin vakit kaybetmeden veterinerle iletişime geçmeleri önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, kedilerin göz sağlığını korumak ve iyileşmelerini sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Üveit

Uvea, göz küresinin orta kısmında yer alan ve birçok kan damarını içeren bir yapıdır. Üveit, bu önemli yapıda meydana gelen iltihaplanmayı ifade eder. Üveit genellikle gözün çok kırmızı görünmesine neden olur ve bazen ağrıya yol açabilir. Üçüncü göz kapağı, üveit durumunda etkilenebilir veya etkilenmeyebilir.

Üveit, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar, travma, göz içi kanama ve sistemik hastalıklar gibi çeşitli faktörler üveit gelişimine katkıda bulunabilir. Bu iltihaplanma, genellikle gözde kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösterir.

Üveit durumunda üçüncü göz kapağı etkilenebilir ancak her zaman böyle olmayabilir. Göz içindeki iltihaplanma, üveit tipine ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda, göz kapağının şişmesine ve üçüncü göz kapağının belirginleşmesine neden olabilir.

Tedavi genellikle, üveitin altında yatan nedeni belirlemeyi ve bu nedeni ele almaya yönelik bir plan oluşturmayı içerir. Göz damlaları, kortikosteroidler, immünsüpresan ilaçlar veya antibiyotikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Tedavi sürecinde, göz sağlığını koruma ve iltihaplanmayı kontrol altına alma odaklı olacaktır.

Üveit belirtileri fark edildiğinde veya şüphelenildiğinde, hemen bir veterinerle iletişime geçmek önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi, göz sağlığını korumak ve uzun vadeli komplikasyonları önlemek açısından önemlidir.

Glokom

Glokom, gözde intraoküler basınç artışına neden olan ağrılı bir göz rahatsızlığıdır. Bu durumun temel nedeni, sulu mizahın (gözün ön kısmındaki sıvı) düzgün bir şekilde dışarı atılamamasıdır. Artan intraoküler basınç, optik sinire zarar verebilir ve zamanla körlüğe neden olabilir. Üçüncü göz kapağı iltihabı, bazen glokoma eşlik edebilecek başka bir göz sorunudur.

Glokom, genellikle ağrısız bir şekilde başlar ve kişi fark etmeden ilerleyebilir. Ancak, ilerleyen aşamalarda gözde ağrı, baş ağrısı, bulanık görme, renk görme değişiklikleri ve ışığa duyarlılık gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumun teşhisi genellikle göz içi basınç ölçümleri, göz dibi incelemeleri ve görme alanı testleri gibi göz muayenelerini içerir.

Üçüncü göz kapağı iltihabı, glokom ile ilişkili başka bir durum olabilir. Bu durum, gözdeki iltihaplanma nedeniyle üçüncü göz kapağının şişmesine ve görünür hale gelmesine neden olabilir. Ancak, bu belirti her zaman glokomun bir parçası olmayabilir.

Glokom genellikle ömür boyu devam eden bir durumdur, ancak erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Tedavi genellikle göz damlaları, oral ilaçlar veya cerrahi müdahaleyi içerebilir. Üçüncü göz kapağı iltihabı varsa, veteriner, ilgili tedaviyi belirlemek için bir muayene yapacaktır.

Glokom veya üçüncü göz kapağı iltihabı belirtileri fark edildiğinde, hemen bir göz doktoruna veya veteriner hekime başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, bu durumların yönetiminde kritik öneme sahiptir.

kedilerde üçüncü göz kapağı

Kiraz Gözü

Üçüncü göz kapağında şişebilen ve gözün iç köşesinden yuvarlak bir çıkıntı oluşturan yapıya “kiraz gözü” denir. Bu durum, çoğu kedide nispeten nadir görülse de, Birmanya kedilerinde yaygın bir durumdur. Kiraz gözü, genellikle göz kapağındaki bir bezin anormal bir şekilde büyümesi ve şişmesi sonucu ortaya çıkar.

Bu çıkıntı, gözün iç köşesindeki üçüncü göz kapağının kenarından yuvarlak bir şekilde belirgin hale gelir. Gözün iç köşesindeki bu çıkıntı, bir kirazın büyüklüğünü andırabilir, bu nedenle “kiraz gözü” terimi kullanılır.

Kiraz gözünün tedavisi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir. Veteriner, bezin normal fonksiyonunu geri kazanmak ve gözün sağlığını korumak amacıyla ameliyatı önerebilir. Ameliyat sırasında, şişmiş bez çıkarılır veya yeniden konumlandırılır. Bu işlem, kedilerde kiraz gözünün neden olduğu estetik ve sağlık sorunlarını düzeltebilir.

Birmanya kedilerinde daha yaygın olmasına rağmen, kiraz gözü herhangi bir kedi türünde görülebilir. Eğer sahip olduğunuz kedinizde bu tür bir durum fark ederseniz, veteriner hekime başvurarak doğru teşhisi alabilir ve uygun tedavi seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.

Göz Büyümeleri

Göz içi ve çevresindeki büyümeler, tümörler, kitleler ve kistler, üçüncü göz kapağının iltihaplanmasına ve dışarı çıkmasına neden olabilir. Bu durum, genellikle göz çevresinde anormal bir büyüme veya şişlik şeklinde kendini gösterir. Kedinizin göz sağlığı için bu tür belirtileri göz önünde bulundurmak önemlidir ve gerektiğinde veteriner hekime başvurmak kritik bir adımdır.

Bu büyümelerin nedenleri çeşitli olabilir. Tümörler, kanserli veya kanserli olmayan hücrelerin anormal bir şekilde büyümesinden kaynaklanabilir. Kistler, sıvı veya diğer malzemelerin birikmesi sonucu oluşabilir. Göz çevresindeki kitlelerin veya büyümelerin belirtileri arasında göz kırpma, kızarıklık, şişlik, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozuklukları bulunabilir.

Üçüncü göz kapağının iltihaplanması veya dışarı çıkması, genellikle bu büyümelerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Bu durum, veteriner tarafından detaylı bir muayene ve gerekirse göz içi görüntüleme (örneğin, ultrason) gibi ileri tetkiklerle teşhis edilebilir.

Eğer kedinizin gözünde veya çevresinde anormal bir büyüme veya şişlik fark ederseniz, bu durumu göz ardı etmemeli ve veteriner hekiminize başvurmalısınız. Erken teşhis, tedavi seçeneklerini belirleme ve olası sağlık sorunlarına karşı önlem alma açısından hayati önem taşır. Veteriner, durumu değerlendirecek ve uygun tedavi planını önererek kedinizin göz sağlığını koruma konusunda size yardımcı olacaktır.

Horner Sendromu

Horner sendromu, sempatik sinir sisteminin işlevsizliği sonucu ortaya çıkan nörolojik bir durumdur. Bu durum, genellikle göz kasları ve yüz kaslarını etkileyerek gözlerin asimetrik görünmesine neden olur. Üçüncü göz kapağı genellikle bir gözde belirgin hale gelir ve göz kapakları sarkar, bu da gözün “içe çökmüş” bir görünüm kazanmasına yol açar. Horner sendromunun belirtileri arasında şunlar bulunabilir:

Miosis (Göz Pupillalarının Daralması): Horner sendromu olan gözde, pupilla normalden daha küçük olabilir.

Ptosis (Göz Kapaklarının Sarkması): Göz kapakları, etkilenen tarafta sarkabilir.

Enoftalmus (Gözün İçe Çökmesi): Göz, içe çökmüş gibi görünebilir.

Anhidroz (Terleme Kaybı): Horner sendromu, etkilenen tarafta yüzde terleme kaybına da neden olabilir.

Üçüncü Göz Kapağında Belirginlik: Gözdeki asimetri nedeniyle, üçüncü göz kapağı genellikle belirgin hale gelir.

Horner sendromu, genellikle bir travma, tümör veya nörolojik bir sorun nedeniyle ortaya çıkar. Örneğin, boyun bölgesindeki bir yaralanma, bu sinir sisteminin bozulmasına yol açabilir. Ancak, bazen Horner sendromunun nedeni belirlenemez ve idiopatik olarak adlandırılır.

Horner sendromu bazen kendiliğinden çözülebilir, ancak altta yatan neden tedavi gerektirebilir. Bu durumun doğru teşhisi için bir veteriner hekim veya nörolog tarafından değerlendirilmesi ve gerektiğinde ileri tetkiklerin yapılması önemlidir. Tedavi, temel nedenin ele alınmasını içerebilir ve gözdeki görünümün düzeltilmesine yardımcı olabilir.

Kedinizde Üçüncü Göz Kapağını Görürseniz Ne Yapmalısınız?

Kedinizde üçüncü göz kapağını görüyorsanız, bu durum genellikle bir sağlık sorununa işaret edebilir. Üçüncü göz kapağının belirginleşmesi, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. İşte bu durumu değerlendirmenize yardımcı olacak adımlar:

Veterinerle İletişime Geçin: En önemli adım, veteriner hekiminizle iletişime geçmektir. Göz kapağının belirginleşmesi, bir göz sorununa, enfeksiyona, yaralanmaya veya başka bir sağlık sorununa işaret edebilir. Veteriner, durumu değerlendirmek ve uygun tedaviyi önermek için bir muayene yapacaktır.

Gözleri Gözlemleyin: Göz kapağının belirginleşmesiyle birlikte diğer göz belirtilerini de gözlemleyin. Gözde kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet veya görme bozuklukları gibi diğer belirtiler varsa, bunları veterinerle paylaşın.

Genel Sağlık Durumunu Gözden Geçirin: Kedinizin genel sağlık durumunu gözden geçirin. İştah kaybı, halsizlik, kusma, veya başka belirtiler var mı? Bu, veterinerinize sağlık durumu hakkında daha fazla bilgi vermenize yardımcı olabilir.

Göz Temizliğine Dikkat Edin: Göz çevresindeki tüyleri temiz ve düzenli tutun. Kirli tüyler göz enfeksiyonlarına ve irritasyonlara katkıda bulunabilir.

Veterinerin Önerilerini Takip Edin: Veteriner hekiminizin önerilerini dikkatlice takip edin. Gerekirse ilaçlar, göz damlaları veya diğer tedaviler önerilebilir.

Üçüncü göz kapağının belirginleşmesi, çeşitli sağlık sorunlarına işaret edebileceğinden, bu durumu ciddiye almalısınız. Erken teşhis ve uygun tedavi, kedinizin göz sağlığını korumak için önemlidir.

Sık Sorulan Sorular

Gözün gözyaşı bezinin bir kısmını içerir ve gözyaşı ‘filmi’ yığınlarını üretir. Yani, kediniz evde maceraya atılırken gözüne biraz kir kaçarsa, üçüncü göz kapağı gözyaşı filmini güçlü tutar, gözyaşlarını göz boyunca hareket ettirir ve pisliği dışarı iter. Bu işlem aynı zamanda kedinizin gözünün yağlanmasını ve sağlıklı kalmasını sağlar.

Üçüncü göz kapağının hareketi de kısmen kedinizin sempatik sinir sistemi ve üçüncü göz kapağının içindeki kas hücreleri tarafından kontrol edilir. Bu göz alıcı özellik, uzun otların arasında hareket ederken veya dua ederken gözün yaralanmasına karşı korunmasına yardımcı olur.

Şiddetli vakalarda konjonktival doku veya üçüncü göz kapağı, gözü kısmen veya tamamen kapatacak kadar şişebilir. Eğer kedinizde bu belirtilerden herhangi biri varsa, derhal veteriner hekiminiz tarafından muayene edilmelidir.
 Eğer kediniz uyandığında ya da uykulu olduğunda bu uyarıyı gösteriyorsa bu oldukça normaldir . Kedi tamamen uyanıkken üçüncü göz kapağı görünüyorsa bu bir hastalık belirtisi olabilir.

Yorum & Görüşünüzü Bildirin.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.