Kedilerde en sık görülen üriner sistem hastalıklarına değinmeden önce, üriner sistemin ne olduğundan kısaca bir bahsedelim. Üriner sistem veya diğer adıyla boşaltım sistemi; iki adet böbrek, iki adet üreter, idrar kesesi, üretra olmak üzere dört anatomik unsurdan oluşan bir sistemdir.
Kedilerde meydana gelen üriner sistem hastalıkları, mevcut sorunun nerede oluştuğuna göre sınıflandırılır. Böbrek ve üreterler üst üriner sistem, idrar kesesi ve üretra alt üriner sistem olarak ayrılır. Bazı sorunlar tıbbi olabileceği gibi bazı sorunlar tamamen davranışsaldır. Bir kedinin yaşı, ırkı, beslenme tarzı ve yaşam biçimi üriner sistem fonksiyonlarını etkileyen önemli unsurlar arasındadır. Üriner sistem hastalıkları ya direkt olarak üriner sistem üzerindeki bir problemden dolayı ya da dolaylı olarak başka bir organdaki problemin üriner sisteme yansımasıyla oluşabilmektedir. Kedilerde rastlanılan üriner sistem hastalıkları oldukça çeşitlidir. Şimdi gelin kedi dostlarımızda görülen en yaygın alt üriner sistem rahatsızlıklarına beraber bir göz atalım…
İçindekiler
FLUTD, kedilerde alt üriner sistemi kapsayan bir dizi hastalığa verilen (idrar taşları, üretral tıkanmalar, enfeksiyonlar, sistitis) genel addır. Bu kompleks içindeki her hastalığın semptomları birbiriyle benzerlik gösterir. Herhangi bir üriner sistem rahatsızlığına sahip kedi;
Alt üriner sistem hastalıkları yaş ve cinsiyet fark etmeksizin kediler arasında sıkça görülmektedir. Bu kompleksin kedilerin %1-3 oranında etkilediği düşünülmektedir. Tüm kedilerde görülmesine karşın orta yaşlı, kısırlaştırılmış, aşırı kilolu, hareketsiz ve sadece kuru mama ile beslenen kedilerde daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Erkek kediler ise sahip oldukları dar ve uzun üretra nedeniyle tıkanmaya bağlı gelişen hastalıklara anatomik açıdan dişilere göre daha fazla eğilimlidir.
FLUTD’a sebep olan birçok hastalık olduğunu belirtmiştik. Bunlardan en önemlilerine değineceğiz.
İdiyopatik sistit FLUTD kopmleksinin yaklaşık %60-70’ini oluşturmaktadır. Hastalık idiyopatiktir, yani nedeni tam olarak bilinememektedir. Fakat hastalığın, strese bağlı olarak artabileceği ve belirli diyet değişiklikleri ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Önüne geçilmediği takdirde kronik forma dönüşebilmekte ve diğer üriner sistem organlarını etkileyebilmektedir. Kedinizin suyunu her zaman temiz ve taze tutarak su tüketimine teşvik edin, özellikle çok kedili bir evde yaşıyorsanız evde birden fazla kum kabı bulundurun, kum kaplarını evin en güvenli ve sakin köşelerine yerleştirin, kum kaplarını düzenli olarak temizleyin, kedinin strese girebileceği değişiklikleri minimum düzeyde tutarak günlük rutine bağlı kalın ve veteriner hekim kontrolüyle kedinize uygun bir diyet planı uygulayın.
Ürolitiyazis, üriner sistemin herhangi bir yerinde ürolit (taş) oluşumu olarak tanımlanmaktadır. Bir kedinin idrar yollarında, çeşitli koşullar altında taşa sebep olan birden çok mineral türü mevcuttur ve idrar taşları bu minerallerin oluşturduğu kompozisyonlara göre tanımlanmaktadır. En sık görülen iki taş tipi magnezyum, amonyum ve fosfattan oluşan strüvit ve kalsiyum oksalat‘tır. Bu taşlar mesanede bulunabileceği gibi, üretrada, böbreklerde ve daha nadir olarak üreterde de bulunur. Kedilerde bazen bir avuç dolusu taş birikimine rastlanabilmektedir.
Ürolitler cinsiyet fark etmeksizin her kedide görülebilir. Irk, yaş, idrar yolundaki fonksiyonel ve anatomik bozuklukların varlığı, idrarın pH’sı ve tüketilen su miktarı ürolitlerin oluşumundaki risk faktörlerindendir.
Ürolitlerin tedavisinde, ürolitin kimyasal yapısının belirlenmesi uygulanacak tedavi edici ya da önleyici yöntemler için çok önemlidir. Tedavi imkanları taşın kimyasal yapısına, büyüklüğüne ve problemin ne zamandan beri süregeldiğine bağlıdır. Veteriner hekiminizin önereceği beslenme planıyla struvit taşlarının çözümü mümkün olabilmektedir. <3.5 mm’den küçük taşlar kendiliğinden idrar yollarından atılabilmesine rağmen, daha büyük taşlar idrar yollarında tıkanmaya neden olarak diğer üriner sistem organlarını etkilemekte ve bakteriyel enfeksiyonlara neden olmaktadır. Uzun süreli tıkanmaya neden olan taşlar sebebiyle idrar kesesi boşaltılmalı ve idrar yolundaki tıkanıklık acilen giderilmelidir. Bazı durumlarda ürolitlerin operasyon yoluyla alınması gerekmektedir.
Üretral tıkanma özellikle erkek kediler arasında yaygın olan bir hastalıktır. Ancak dişi kedilerde de rastlanılabilir. Erkek kediler arasında daha yaygın olmasının nedeni, erkek kedi üretrasının dişi kedininkine nispeten daha çok uzun ve dar olmasıdır. Anatomik yapısı dar ve uzun olan bir üretra tıkanmaya daha eğilimlidir.
İdrar fonksiyonunu ciddi şekilde etkileyebilen bu rahatsızlık, üretranın kısmen veya tamamen tıkanmasına neden olur. Bu sorunu yaşayan bir kedi idrar yapmada zorlanır veya hiç idrar yapamaz. Üretral tıkanma, proteinlerin, hücrelerin, kristallerin veya taşların bir araya gelerek oluşturduğu tıkaçların neden olduğu, yaşamı ciddi derecede tehdit eden bir rahatsızlıktır. Üretra tamamen tıkanırsa, böbrekler kandaki atık maddeleri atamaz ve vücuttaki sıvı ile elektrolit dengesi bozulur. Vücuttan atılamayan idrar zamanla idrar yollarında birikerek böbrekleri etkilemeye başlar. Tedavi edilmediği takdirde, 24 ila 48 saat içinde böbrek yetmezliğine ve ölüme sebebiyet verebilir, bundan dolayı üretral tıkanma yaşayan bir kedi acilen veteriner hekim kontrolüne alınmalıdır.
Kedilerde idrar yolu enfeksiyonu, bakterilere, mantarlara, parazitlere ve hatta virüslere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Enfeksiyonun bakteriyel formu fungal (mantar), paraziter ve viral etkenlere göre daha yaygındır. İdrar yolu enfeksiyonları çoğu hayvanda sıklıkla görülmesine rağmen kedilerde bu oran daha düşüktür. FLUTD vakalarının yaklaşık %5-15’ini kapsamaktadır. İdrar yollarının anatomik ve fonksiyonel bozuklukları, ürolitler, diyabet, immun sistemin zayıflığı, hiperadrenokortisizm, böbrek hastalıkları, prostat hastalıkları kedilerde idrar yolu enfeksiyonunu tetikleyen başlıca faktörlerdir. Yaşlı kedilerde görülme oranı daha fazladır. Tedavisi genellikle enfeksiyonun şiddetine ve enfeksiyona neden olan organizmaya göre değişir. Tedavi içeriği ise sıvı tedavisi veya antibiyotik kullanımı içerebilir.
Kum kabının dışına idrar yapma (periüri) bir hastalık olmaktan ziyade, hastalıkların bir semptomudur. Kedilerde idrar yolu hastalıklarında sıklıkla görüldüğünden dolayı bu başlık altında incelenmektedir.
Kedilerin kum kabı dışına idrar bırakması, çoğu kedi yakınının mustarip olduğu bir konudur. Sorunun kaynağı genellikle tıbbi, endişe veya stres kaynaklıdır. Tıbbi sorunlar arasında ağrı, böbrek hastalığı, kabızlık ve daha fazla sorun yer alabilir. Sorunun tıbbi olup olmadığını anlamak için mutlaka tahlil gereklidir. Çoğu kedi, ilgi amaçlı veya mevcut bir soruna dikkat çekmek için tuvalet kabının dışına idrarını bırakır. Kum kabı dışına idrar püskürtmek ise genellikle kızgınlık dönemi belirtisidir.
Kum kabının düzgün temizlenmemesine bağlı olarak da bu gibi davranışlar gelişebilir. Kediniz için tercih ettiğiniz kum veya kum kabı onun için doğru bir tercih olmayabilir. Davranışsal kökenli olup olmadığının ayırt edilmesi bu sorunun tedavisi için oldukça önemlidir.
İlginizi çekebilir: Üriner hastalığa sahip kediler nasıl beslenmelidir?
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar