Kedilerinizin kuyruğunu kovalaması normal bir davranış mıdır? Peki ya kedinizin kuyruğuna dokunduğunuz zaman rahatsız olup, acı verici davranışlar sergilemesi? Tüm bu tuhaf hareketlerin altında Hiperestezi Sendromu yatıyor olabilir. Kedilerde Hiperestezi Sendromu (FHS), nadir görülen bir hastalıktır. Eğer bu sendroma sahip kedileriniz varsa, sizin bel bölgesine dokunmanıza asla izin vermezler ve bu konuda oldukça hassas davranırlar.
Hiperestezi, kelime anlamıyla çok fazla duygu ve duyum anlamına gelmektedir. Kedilerde nadir olarak görülen bu hastalık türü, Asya ırkları olarak bilinen, Siyam Abyssinian, Burmese ve Himalayan kedisi ırklarında daha sık görülmektedir. Bu hastalığa sahip kediler, hastalığın belirtilerini genellikle 1 ila 5 yaş arasında göstermeye başlamaktadır. Kedilerde Hiperestezi nedeni, uzmanlar tarafından tam olarak bilinmemektedir. Ancak, veterinerlerin yaygın görüşü, bu sendromun bir sinir bozukluğundan kaynaklanıyor olmasıdır. Yani kedilerde obsesif kompulsif bozukluğunun, bu sendroma yol açabildiği söylenmektedir. Günümüzde ise artık Hiperestezi Sendromu, gerçek bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Kedilerde Hiperestezi Sendromu’nun bazı önemli belirtileri görülmektedir.
İçindekiler
Kedilerde Hiperestezi Sendromu belirtileri, genellikle kedinizin cildine dokunduğunuzda nöbetler şeklinde kendini gösterebilmektedir. Bu nöbetler kedinizde, okşama ile birlikte ortaya çıkabilmektedir. Nöbetler, değişkenlik göstererek, çoğunlukla sabah ve akşam saatlerinde görülmektedir. Nöbetlerin süresi yaklaşık 30 saniye sürmekte olup, daha fazla süreli nöbetler de yaşanabilmektedir. Hatta tüm gün devam eden nöbetler bile görülebiliyor. Nöbet sonrasında kediler, normal durumlarına geri dönmektedir. Peki, bu nöbetler ne şekilde gerçekleşir?
Genellikle belirtiler kas, deri, kulak seğirmesi ve kuyruk çevresinde veya sırt bölgesindeki derinin titremesi ve yuvarlanma şeklinde görülmektedir. Bu belirtilere sahip kediler kafa karıştırabilir ve bunun sonucunda kedi sahipleri durumu anlamayarak, bu durumu bir kızgınlık belirtisi olarak görebilirler. Bu sendroma sahip kediler sevilmeye ve kucaklanmaya tahammül edemezler ve bu onlara acı verebilir. Kedinizi sevdiğiniz sırada idrara çıkma davranışı sergilerler ve kucağınıza almaya çalıştığınızda ise, bu isteğinizi reddedebilirler.
Bir diğer belirtisi ise, ön ve arka patilerini kullanarak vücudunu şiddetli bir şekilde yalamaya ve ısırmaya başlamasıdır. Bununla birlikte öfkeli bir şekilde sesler çıkararak, kendi kuyruğuna saldırmaya da başlayabilmektedir. Hatta bu durum bazı kedilerde oldukça rahatsız edici bir durum oluşturarak, evin içinde acı çığlıklar atarak koşma eğilimi dahi gösterebilmektedir. Görülen bu belirtiler; bağırma, yüksek sesle miyavlama, kuyruk sallama ve patilerini kullanarak kuyruğunu çiğnemesi, Hiperestezi Sendromu’nun en genel belirtileridir. Semptomlar değişken olabilmektedir. Bir anda oluşup, aniden kaybolabilir. Kedinizin Hiperestezi Sendromu olduğunu anlayabilmek için onu çok iyi gözlemlemeniz gerekmektedir.
Kedilerde nadir olarak görülen Hiperestezi Sendromu’nun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Uzmanlar nörolojik sorunlardan dolayı olabileceğini ve Epileptoid nöbet bozukluklarından kaynaklanabileceğini söylemektedir. Öfke ve stres durumu, Hiperestezi Sendromu’nu tetiklemektedir. Bu nedenle öfkeli ve hiperaktif kedilerde sendromun oluşma riski fazla olup, daha sık görülmektedir. Tüm bunların yanında Hiperestezi Sendromu’na neden olan birçok nedenin olduğu da birçokları tarafından söylenmektedir.
Kedilerde Hiperestezi Sendromu’nun teşhisi için yapılması gereken ilk şey, belirtileri tek tek eleme işlemidir. Bu sendromun en yaygın belirtilerinden biri olan kaşıntı ve aşırı ısırma davranışı, diğer kedi rahatsızlıklarına benzeyebilmektedir. Bunun anlaşılabilmesi için veteriner hekimin, kedinizde parazit muayenesi yapması gerekmektedir. Eğer bir parazitin varlığı söz konusu ise veya kedinizde pire alerjisi dermatiti gözlemlendiyse, bu sorunları öncelikle tedavi ederek, daha sonra teşhisi koyulmalıdır.
Ayrıca, bu teşhis koyulmadan önce nörolojik bozukluklar da belirlenip, dışlanması gerekmektedir. Bunu anlayabilmek için veterinerler, MR yöntemi kullanmaktadır. Tüm bu işlemleri uyguladığınız takdirde, kedinizin Hiperestezi Sendromu olup olmadığını artık veterineriniz teşhis edebilecektir. Teşhis sonrasında tedavi için mutlaka veterinerinizle birlikte hareket etmelisiniz.
Kedi Hiperestezi Sendromu’nun tedavi yöntemi, iki farklı şekilde yapılmaktadır. Öncelikle veterinerinizin kedinizde oluşan sendromun nedenini araştırarak, teşhis etmesi gerekmektedir. Ardından veterineriniz, kedinizde obsesif kompulsif bozukluk olduğu kanısına varırsa, fluoksetin veya amitriptilin gibi ilaçlar kullanmayı önermektedir. Bu ilaçlar kedilerinizin duygu durumunu düzenlemeye yardımcı olur. Ayrıca veterineriniz, kedinizin davranışlarını değiştirmeniz için bazı öneriler de verebilmektedir. Bunlar;
İkinci tedavi yöntemi ise, veterineriniz kedinizde sendromu tetikleyen durumun, nöbet bozukluklarından veya sinir ağrısından olduğu kanısına varırsa, fenobarbital yani nöbetin önlenmesine yardımcı olabilecek bir ilaç önermesidir. Ayrıca kedinizde görülen sinir ağrısının önlenebilmesi için ise, gabapentin ilacını önerebilmektedir. Tüm bu belirtilerin sonucunda, veterineriniz uygun olan tedavi yöntemini, kedinizin tepkisine göre ayarlamalıdır.
Kedilerde Hiperestezi Sendromu tam anlamı ile tedavi edilememektedir. Ancak önerilen ilaçlar sayesinde kedinizin yaşam kalitesini arttırabilmeniz mümkündür. Kedinizin daha mutlu ve sağlıklı yaşayabilmesi için bu tedavi gereklidir. Siz de kedinizde böyle bir sendromun varlığından kuşku duyuyorsanız, çok vakit kaybetmeden veterinerinize bu durumdan bahsetmeli ve uygun tedavi yöntemlerine başlamalısınız.
Kediniz Hiperestezi nöbeti geçirmeye başladı ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız, aşağıda belirttiğimiz hususlara dikkat etmenizi öneririz;
Kedilerde obsesif kompulsif bozukluk, davranışsal bozukluklara verilen bir tanımlamadır. Bu davranış bozuklukları, anormal hareketlerle ve abartılı davranışlarla kendini göstermektedir. Kedilerde OKB’nin tam olarak nedeni bilinmemektedir. Ancak uzmanlara göre, bazı kedilerde daha yaygın görülmektedir ve sebebinin genetik olduğu düşünülmektedir. OKB’li kediler birden fazla davranış sergileyebilmektedir. Bu davranışlar şu şekildedir;
OKB’yi bir testle teşhis etme gibi bir durum söz konusu değildir. Genellikle kedinin davranışlarından şüphelenen kedi sahipleri, veterinere bu konuda danışmalıdır. Bu tanının kedinize konması için, öncelikle veteriner hekim tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. Veterinerler, kedinizin geçmişi hakkında size bazı sorular soracaktır. Sizin bu anlamda vereceğiniz cevaplar çok önemlidir. Bu sayede sizin bilgilerinizi ve kedinizde meydana gelen davranış bozuklukları da dikkate alınarak, veteriner hekim fiziki muayeneye başvuracaktır.
Fiziki muayenenin yanında bazı testlerin yapılmasını da veteriner hekim isteyebilir. Bu testlerden olumlu sonuç alınırsa, kedinize OKB teşhisi konulur. Veteriner hekim kediniz için alternatif tedavi yöntemlerini de ayrıca önerecektir.
Bir davranış bozukluğu olan OKB’nin belli bir tedavisi yoktur. Belirtileri azaltmak ve tamamen ortadan kaldırmaya yarayan tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu dönemde kedinizi sakinleştirmeniz ve rahatlatmanız için elinizden geleni yapmalısınız. Kediniz için günlük rutin oluşturmalısınız. Bu onun daha hızlı iyileşmesine yardımcı olacaktır. Veteriner hekimden alacağınız doğal alternatif ilaçlar, besin takviyeleri ve vitaminleri kullanarak, kedinizin gücünü yeniden toparlayabilir ve hastalığın belirtilerini azaltabilirsiniz.
Daha önce kediniz bir hiperestezi sendromu geçirdi mi? İyileşme sürecinde yaşadığınız tecrübelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Yorum & Görüşünüzü Bildirin.
Yorumlar